Logo

2. Hukuk Dairesi2023/230 E. 2023/3289 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına, davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ve velayet, nafaka, tazminat konularındaki kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2526 E., 2022/2167 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, gerekçenin düzeltilmesine sair istinaf istemlerinin esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/222 E., 2021/325 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü gerekçenin düzeltilmesi, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; son birkaç yıl içinde erkeğin eylemleri, söylemleri ve yaklaşımları nedeniyle geçimsizlikler ortaya çıktığını, erkeğin son zamanlarda ailesi ile olan bağlarını kopardığını, evini bir otel gibi kullanmaya başladığını, ayrı odalarda kalmaya başladığını, ailesinin bilgisi ve rızası dışında eylemlere giriştiğini, olan biteni ailesinden gizlediğini, erkeğin ev alma bahanesi ile bankadaki birikimi almaya gidiyorum diyerek evden ayrıldığını, uzun süre kendisinden haber alınmadığını, bu dönem bankalara aşırı derecede borçlandığının öğrenildiğini, gazino pavyon hayatına yöneldiğini, tüm gelirlerini ve altınları gece hayatında yediğini, müşterek konutun elektrik, su, doğalgaz faturalarının ödenmemesi üzerine erkeğin eylemlerinin ortaya çıktığını, üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediğinden ve sürekli evden kaçtığından evlilik birliğinin fiilen bittiğini, davacının bu süreçte küfürlerine maruz kaldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir ve iştirak, 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kız kardeşi ile konuştuğunu ileri sürerek tarafına hakaret ettiğini, boşanacağını, kız kardeşi ile arasındaki bağı koparmazsa bu evliliği bitireceğini beyan ettiğini, kesinlikle dava dilekçesinde davacı eşinin iddia ettiği olayların yaşanmadığını, tarafının kötü alışkanlığı olmadığını, aslında olmayan olayları boşanma davasına konu edebilmek, tarafını kusurlu gibi gösterebilmek adına yaşanmış gibi aktardığını, kendisine gözümde tuvaletteki bok kadar bile değerin yok dediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek davranışının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının maaş kartını alarak eve bakmadığı, ortak çocuk ile ilgilenmediğini, altınlar ve paraların kadından habersiz aldığını, altınları geri getirdiğini, parayı iade etmediğini, kadına küfür ettiğini, sürekli bir işte çalışmadığını, alkol kullandığını, kadının sürekli erkeği düzeltmeye uğraştığını, erkeğin söz vererek düzelmediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın tamamının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının dava dilekçesinde dayanmadığından bahisle erkekten sürekli bir işte çalışmadığı, alkol kullandığı ve kadının sürekli erkeği düzeltmeye uğraştığı, erkeğin söz vererek düzelmediği kusurlarının çıkartılması gerektiği yine de erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, Bölge Adliye Mahkemesince yalnızca davacı yanın soyut beyanları ve tanıklarının görgüye dayalı olmayan beyanları ile hüküm kurulduğunu, tanıkların tamamen ezberletilmiş beyanlarda bulunduğunu ve bu doğrultuda asılsız iddia ve beyanlar ortaya atıldığını, ortak çocuğun babaya karşı kışkırtıldığını, baskı ve yönlendirme altında beyanda bulunduğuğunu, kadının kırıcı sözler söylediğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilerek maddî manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tanıkları beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, kadının altınlarını eksiksiz şekilde teslim ettiğini, boşanma davasının açılmasına sebebiyet vermemiş olmasına rağmen aleyhine yargılama giderine ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminatların miktarlarının fahiş olduğunu belirterek kadının davasının ve ferilerinin kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, nafaka ve tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 ncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, 52 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.