"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2068 E., 2023/17 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/760 E., 2021/314 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen manevî tazimnat miktarı ile maddî tazminatın reddi yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde; erkeğin, düzenli işi olmadığını, evin ve çocukların ihtiyaçlarını müvekkilinin sağladığını, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık. 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu kadının, her şey yolunda giderken "seni sevmiyorum ve senden boşanmak istiyorum" diyerek evi terk ettiğini, kadının ağır sözler söylediğini ve müvekkiline ilgisiz kaldığını iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve ortak haneden sebepsiz yere ayrılan kadının evlililik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde tam kusurlu olduğu, erkeğe izafe edilen iddiaların ispat edilemediği,kadının tam kusurlu olması nedeniyle davasının kabul edilemeyeceği ve tazminatlara hak kazanamayacağı, kusursuz olan erkek lehine manevî tazminata hükmedilebilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, tarafların ortak çocuğunun beyanı dikkate alındığında velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olduğu gerekçesi ile; kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek lehine 15.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının velâyet kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, çalışan, sosyal güvencesi olan karşı davacı erkeğin boşanma ile bu evlilikten beklenen menfaatlerini zarara uğramayacağından maddî tazminat talebinin ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceğinden yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birlikteliğinin sona ermesinde erkeğin tam kusurlu olduğunu, mahkemece delillerinin yanlış takdir edilerek davalarının reddine karşı davanın ise kabulüne karar verildiğini beyan ederek asıl davanın ve taleplerinin kabulüne karşı davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf yoluna başvurmuştur
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birlikteliğinin sona ermesinde kadının evlilik birlikteliği yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek tek ve asli kusurlu olduğunu maddî tazminat istenebilmesi koşullarının oluştuğunu, erkek lehine hükmedilen tazminat miktarının çok düşük kaldığını, kadının ekonomik durumunun iyi erkeğin ekonomik durumunun ise son derece kötü olduğunu, asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğini ve bu gelir düzeyinin kişiyi yoksulluktan kurtarmadığını beyan ederek çocuk için belirlenen nafaka ile manevî tazminatın miktarı,reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran, takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu, kişilik hakkı saldırıya uğrayan erkeğin, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında takdir edilen manevî tazminat az olduğu, boşanma nedeniyle erkeğin mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelendiği sabit iken yazılı gerekçe ile erkeğin maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olduğu bu nedenle erkek lehine maddî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; erkeğin çocuk lehine hükmedilen nafaka ve manevî tazminat miktarına, maddî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminata, 30.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin sair, kadının ise tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının ve taleplerinin kabulü, asıl davanın ve taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının mali müşavir olduğunu ve ekonomik gelirinin iyi olduğunu ortak çocuğa takdir edilen nafakanın çok düşük olduğunu ayrıca müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tazminat miktarlarının az olduğunu beyan ederek iştirak nafakası ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının reddi ve erkeğin davalarının kabul edilmesinin, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı, erkeğin boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ile miktarı ve ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti babaya verilen ortak ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakanın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Nazlı'ya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Kadir'e iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.