"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1766 E., 2022/2685 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/722 E., 2021/205 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği içerisinde iken sadakat yükümlülüğünü yerine getirmeyerek başka bir kadınla evlilik dışı ilişki yaşamaya başladığını, erkeğin, 2013 tarihinde açmış olduğu boşanma davasının erkeğin tam kusurlu müvekkilinin kusursuz bulunması sebebiyle reddedildiğini, red kararının 17.07.2014 tarihinde kesinleştiğini, red kararından sonra tarafların tekrar bir araya gelmediklerini, davalının bu konuda hiçbir çaba göstermediğini, müvekkilinin kendi çabasıyla sosyal hizmet yardımlarıyla kısa süreli işlerde çalışmak suretiyle bugüne kadar geçinmeye çalıştığını, davalı erkeğin başka bir kadınla yaşaması nedeniyle ortada kaldığını, aradan geçen zaman içinde davalının ne müvekkiline nede çocuklarına maddî manevî hiç destek olmadığını, ortak hayatın yeniden kurulmasının mümkün olmadığını, iddia ederek evlilik birliğinin tekrar kurulamaması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini, ... 1. Aile Mahkemesinin 17.07.2014 tarihinde kesinleşen 2013/712 Esas, 2014/358 Karar sayılı ilamıyla müvekkili lehine hükmedilen 350,00 TL nafakanın dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadın tarafından, dava dilekçesinde ileri sürülen soyut iddiaların asılsız olup, açılan davayı boşanma bakımından kabul ettiğini, davacı yanın soyut iddialara dayalı maddî-manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddedilmesini talep ettiğini beyan ederek, boşanma davası reddedildikten sonra da davacı kadın ile bir araya gelmek için müşterek haneye gittiğini, her seferinde kadın ve kardeşlerinin kendisini dövdüğünü, evlilik birliğinin sona ermesinde kusurunun bulunmadığını bu nedenle davacının nafaka ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında daha önceden ... 1. Aile Mahkemesi’nin 2013/712 Esas sayılı dosyası üzerinden boşanma davasının görüldüğü, Mahkemenin 13.05.2014 Tarih, 2014/358 Karar sayılı ilamı ile yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği ve söz konusu kararın 15.07.2014 tarihinde kesinleştiği ve akabinde 23.12.2019 Tarihinde ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle iş bu davanın ikame edildiği; ret kararının kesinleşemesinden itibaren üç yılın geçmiş olduğu, tanık beyanları nazara alındığında 2014 yılından bu yana tarafların bir araya gelmediği ve davalı asilin başka bir bayanla birlikte yaşadığı ve ortak yaşamın kurulamamasında davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 350.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin tazminatların miktarı yönünden, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği gibi söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunması isabetli olduğu, ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadının çalışmadığı, erkeğin ise emekli olduğu, aylık 4.900,00 TL civarında geliri bulunduğu dikkate alındığında, davacı kadın yararına hükmolunan nafaka miktarının da yetersiz olduğu gerekçesi ile; kadın için aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkeğin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma talepli temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kusur tespitini yanlış yaptığını, red ile sonuçlanan davadan sonra üç kez müşterek ikametgaha gittiğini ancak kadın ve kardeşleri tarafından dövülerek kovulduğunu bu hususa ilişkin mahkeme kararlarını, soruşturma dosyalarını dosyaya sunduğunu ancak inceleme yapılmadığını, kadının tam ve asli kusurlu olduğunu kadın lehine tazminatlar ve nafakaların kabulü şartlarının oluşmadığını, emekli olduğunu ve kirada oturduğunu evlilik birliğinin kurulamamasında kusurlu olmadığını kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarının fazla olduğunu beyan ederek kusur tespiti, tazminatlar ve nafakaların kabulü ve miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur tespiti, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin son fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.