Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2348 E. 2023/5276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan yargılamanın iadesi davasında ileri sürülen iddiaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen, boşanma davasına konu olan olaylar ile ilgili olarak sonradan ortaya çıkan delillerin ve iddia edilen hileli davranışların, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesinde düzenlenen yargılamanın iadesi sebeplerini oluşturmadığı değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1455 E., 2023/179 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/82 E., 2022/8 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle, eşi ... tarafından ... 1.Aile Mahkemesinin 2013/749 E. 2016/103 K. Sayılı dosyası üzerinden boşanma davası açıldığını, davacı ...'in vefat etmesi nedeniyle boşanma, nafaka ve tazminat davaları yönünden konusuz kalan dava sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun)181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanma davası yönünden eşit kusurlu sayılmalarına karar verildiğini, temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 2.HD.'nun 07.02.2018 tarih ve 2016/10577 Esas 2018/1573 Karar sayılı ilamı ile "davalı ...'in boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine" sözcükleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiğini, boşanma davasının eşinin yönlendirilmesi nedeniyle açıldığını, mirasçıların da kusur yönünden bu davaya kötüniyetli bir şekilde devam ettiklerini amaçlarının müvekkilini mirasçılıktan çıkartmak ve murisin malvarlığını kaçırmak olduğunu, müvekkilinin boşanma dosyasında cevap süresini kaçırdığı için kendini yeterince savunamadığını, aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddedildiğini, kararın 27.11.2019 tarihinde kesinleştiğini, bahse konu yerel mahkeme kararının gerekçesinde, "...kendisine sopa ile vurduğundan bahisle sözleşmenin feshi ile taşınmazların adına tescilini talep etmiş ise de, 9.SCM'nin 2013/478 Esas 2014/205 K. Sayılı dosyasında karşılıklı yaralama suçundan dolayı TCK 86/2. Madde uyarınca taraflara ceza verildiğini, cezanın paraya çevrilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildiğini, ceza dosyasında bulunan sağlık kurulu raporları mahallinde yapılan keşif ve dinlenen tanık beyanları,... Davacının eşi ...'e vurduğu, davalının da elinden almak isterken yaralandığı,.... Tarafların murisi ...'e ölene kadar davalı tarafın ...'de bulunan dairede ve yazları yaylada kendisine baktığı, bakım borçlusu olan davalının bakıp gözettiği, davalının bakım ve gözetim görevini yerine getirdiği.." gerekçelerine yer verildiğini, bu karar ile müvekkilinin boşanma davasında haklılığını ispatlar yeni bir delil olduğu, karşılıklı yaralamadan ceza verilen dosya hakkında kanun yararına bozma yoluna müracaat edildiğini, yine boşanma davası sonrası açılan murisin vefatından üç gün önce üzerine kayıtlı üç adet taşınmazın muvazaalı bir şekilde devredildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasında da müvekkilinin mirasçılık sıfatı kaldırılmış olduğundan davaların husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verildiğini bu dosyanın da yeni bir delil teşkil ettiğini, aleyhinde hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ve lehine karar verilen tarafın karara tesir eden bir hileli davranışta bulunması nedeni ile yargılamanın iadesinin gerektiğini, murisin rahatsızlığı üzerine ölümünden önce mirasçıların babalarını alıp götürdüklerini, müvekkilinin bir daha murisi göremediğini, ne olduğunu anlamadan sonrasında ölüm haberini aldığını, cenazesini dahi müvekkiline göstermediklerini, tüm bu hareketlerin murisin gerçek rahatsızlığını müvekkilinin öğrenmemesi adına yapıldığını ve davanın seyrinin değiştirilmesi ve gizli kalması için bu hareketleri yaptıklarının anlaşıldığını, murisin hasta iken boşanma davası açtırılmaya yönlendirildiğini, hastanede yatarken elinden vekâletname alınıp mallarının diğer çocukları adına geçirildiğini, hile ve yalanlarla boşanma davasının açtırıldığını, müvekkilinin mirasçılık sıfatının haksız bir şekilde kaldırılmasına neden olduklarını belirterek, murisin çocukları tarafından hileli davranışlar ile hükme tesir edecek olan yalan tanıklık ve murisin rahatsızlıklarını gizleme şeklinde davranışları nedeniyle yargılamanın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar ile bir kısım davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; yargılamanın iadesi sebeplerinin oluşmadığın belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/243 Esas ve 2015/403 Karar sayılı dava dosyası, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilmediği iddiası ile davacı aleyhinde açılan tapu iptali ve tescil istemli bir dava olup dava tarihinin 23.05.2014, karar tarihinin 17.11.2015 ve yargılama sonucunda verilen kararın kesinleşme tarihinin ise 27.11.2019 olduğu, yine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/304 Esas ve 2019/180 Karar sayılı dava dosyasının ise davacı kadın tarafından muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemli dava olup, davanın 13.05.2015 tarihinde açıldığı, 10.07.2019 tarihinde karara çıktığı ve kanun yollarından geçerek 17.06.2021 tarihinde kesinleştiği, her iki dava dosyasının konusunun tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davaların hukuksal niteliği gereği boşanma davası bakımından yargılamanın iadesi nedeni olan davacının elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen ve karar sonrası ele geçirilen belge mahiyetinde değerlendirilemeyeceği, zira yeni delil olarak dayanılan dosyaların yargılama sonucu verilen ve boşanma dosyası ile ilgisi ve tesiri olmayan mahkeme ilamları niteliğinde olduğu, ayrıca ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/243 Esas sayılı ilamındaki gerekçe ölünceye kadar bakım sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilip getirilmediğinin irdelenmesine ilişkin olup, iddia gibi ceza ve boşanma dosyası gerekçesini ortadan kaldıracak şekilde bir tespitte bulunulduğu şeklinde de yorumlanamayacağı, kaldı ki, yargılamanın iadesine konu edilen boşanma davası davası devam ederken ne de başvurulan temyiz ve tashihi karar yolu aşamalarında bildirilen tapu iptali ve tescil dosyalarının ileri sürülmediği, ... kapatılan 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/478 Esas ve 2014/205 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile davacı kadının silahla eşe karşı kasten basit yaralama suçunu işlediğinin sabit görüldüğü, davacının kanun yararına bozma başvurusunun ise kabul görmediği, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinin sonuç kısmında yalan tanıklıktan bahsetmiş ise de, kanunda sayılan yalan tanıklık için kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararının bulunması gerektiği, bu kapsamda ileri sürülen nedenlerin kanunda belirtilen yargılamanın iadesini gerektiren durumlar arasında bulunmadığı ve ileri sürülen sebeplerin kanunda yazılı yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bahse konu tapu iptal davalarında tartışılan ve değerlendirilen delillerin yerel mahkemenin dava konusunu oluşturduğunu, kararın gerekçesinin müvekkilinin kusuru olmadığına, yahut az kusuru olduğuna ilişkin deliller barındırdığını, yine mahkeme gerekçesinde boşanma davası devam ederken bildirilen tapu iptal ve tescil dosyalarının ileri sürülebilecekken sürülmediğinden bahsedilmiş ise de bu davanın boşanma davasından yaklaşık 1 yıl sonra açıldığını ve yazılı yargılama usulüne tabi olan boşanma davasında delil bildirme aşamasının sona erdiğini, yine mahkeme gerekçesinde, ceza dosyasında kesinleşen ilam hakkında kanun yararına bozma başvurusunun kabul görmediği belirtilmiş ise de; açıkladıkları üzere başvuruda eksiklik olmasından kaynaklı böyle bir cevap verildiği, eksikliğin tamamlandıktan sonra yeniden başvuru yapıldığı, yapılan başvurunun sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçesiz olduğunu, belirtilen tapu iptali tescil davasında deliller ve gerekçe kısmında şiddet olayına açıklık getirildiği ve boşanma davasında müvekkilinin haklılığını ispatlar nitelikte olduğunu, bu durumun yeni delil niteliğinde olması sebebi ile yargılamanın iadesi nedeni oluşturduğunu, mirasçı olan çocuklarının kötü niyetlerinin açılan tapu iptali tescil davasından anlaşıldığını, vefatından 3 gün önce taşınmazların devredildiğini, murisin ilk eşinden çocuklarının hile yalan ile dolduruşa getirerek boşanma davası açılmasına neden olunması, ölüm nedeninin saklanması, ölmeden 3 gün önce taşınmazlarının devredilmesinin yargılamanın iadesi nedeni teşkil ettiği belirtilerek kararın bozularak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan yargılamanın iadesi davasında davacı iddialarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinde sayılı olan yargılamanın iadesi sebeplerinden olup olmadığı, belirtilen iddianın gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 374 üncü maddesi, 375 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.