Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2354 E. 2023/1185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı eş tarafından konulan ipoteğin kaldırılması talebi üzerine, bozma kararlarına rağmen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hususunda kesinleşen hükümler hakkında yeniden karar verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararlarına uyulmasına rağmen, daha önce kesinleşen vekalet ücreti ve yargılama giderleri konularında tekrar hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu ve bozma ilamında belirtilen hususlar dışında karar verilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması kararı ile davacı yararına hükmedilen vekalet ücreti ve harç hükümleri kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eş tarafından aile konutlarının diğer davalı ... Bankasına davacının bilgi ve rızası olmadan ipotek tesis edildiğini, davacı eşin yapılan işleme asla muvafakati bulunmadığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı .... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapuda arsa olarak kayıtlı olduğunu, tapu kaydına istinaden işlem yapıldığı dikkate alındığında ipotek tesisi edildiği tarihte ve halende arsa vasfında olan taşınmazın aile konutu olduğundan söz edilemeyeceği, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipoteğin tesis edildiği tarihte aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmadığını, iyi niyetin korunması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, dava konusu taşınmazda kat mülkiyetine geçilmemesi nedeniyle bağımsız bölümün ayrı bir tapuya bağlanması mümkün olmadığından taşınmazın tamamı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, 2. kat soldaki daire olan bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde de aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılardan banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 02.04.2018 tarihli ve 2016/23187 Esas ve 2018/4316 Karar sayılı kararıyla, Mahkemenin aile konutu şerhi konulması ve aile konutu olan bölüm bakımından ipoteğin kaldırılması kararı doğru olmakla birlikte, aile konutu üzerindeki hakların sınırlanmasına ilişkin işlemin iptalinin ancak fiilen aile konutu olarak kullanılan bölümle sınırlı olarak istenebileceği gözetilmeksizin sadece aile konutu olarak kullanılan bölümü kapsayacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Karar hakkında davalı banka tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Dairemizce karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2. Kat soldaki daire olan bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulmasına, ipoteğin dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2. Kat soldaki bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde kaldırılmasına, taşınmazın diğer bağımsız bölümlerine ilişkin ipoteğin kaldırılması talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiş, taraflarca temyiz talebinde bulunulmuştur.

2.Dairenin 11.02.2020 tarihli ve 2019/8314 Esas ve 2020/1003 Karar sayılı kararıyla, davalı bankanın tüm, davacı kadının sair temyiz itirazlarının yersiz olduğu belirtilerek, uyuşmazlık konusunun aile konutu olan bağımsız bölüm üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile sınırlı olduğu, bozma ilamı gereği bu bölüm ile ilgili ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, aslında davanın kısmen kabulüne karar verilmediği, hal böyle iken Mahkemece davanın kısmen kabul edildiği gerekçesiyle davalı banka yararına nispi vekâlet ücreti takdirinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, davacı ve davalı bankanın karar düzeltme isteği ise reddedilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece, davanın kabulüne ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2. kat soldaki daire olan bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulmasına, ipoteğin dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2. kat soldaki bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde kaldırılmasına, davacı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yeniden hüküm kurulmuştur. Karara karşı, süresi içinde davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davası ve vekâlet ücreti yönünden, davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 22.09.2021 tarihli 2021/6964 Esas ve 2021/6416 Karar dayılı kararıyla, davacı kadının tüm, davalı bankanın sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma öncesi yapılan yargılama giderleri, harç ve davacı yararına hükmedilen vekâlet ücreti bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde yeniden bu hususlarda hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, davacı ve davalı bankanın karar düzeltme taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması kararı kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına hükmedilen vekâlet ücreti kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, harç peşin alındığından ve bu hususta karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından, ipoteğin kaldırılması davası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 12.12.2022 tarihli 2022/9986 Esas ve 2022/10275 Karar sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; taşınmaz arsa vasfında olduğundan talebin tüm taşınmaz yönünden kabulü gerekirdi. Vekalet ücreti hakkında Mahkemece verilen ilk karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesinleşen konuda yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Yararına hükmolunan 53.400,00TL vekâlet ücreti hükmü temyiz edilmemiş ve kesinleşmiştir. Bu halde kurulan hüküm doğru olmayıp bozulması gerekmektedir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.