"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/945 E., 2023/134 K.
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/202 E., 2021/497 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ve annesinin sürekli geçimsizlik çıkardığını, kayınvalidenin aşağıladığını, baskı kurduğunu, davalının eve geç ve alkollü olarak geldiğini, aşağıladığını, kovduğunu, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kayınvalidenin de hakaret ettiğini kovduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, davalılar tarafından müvekkilinin elinden alınan altınların aynen, mümkün olmaması halinde altınların bedelleri bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL'nin davalılardan müştereken ve zincirleme olarak yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin eşini sevdiğini, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme huzurunda dinlenilen tanıkların benzer ve müşterek beyanları birlikte değerlendirildiğinde bir takım tanık anlatımlarının neden ve saiki açıklanamayan soyut izahlardan ibaret kaldığı, bir takım tanık anlatımlarının ise boşanmaya sebebiyet verebilecek mahiyette bulunmadığı bu suretle davacı tarafça dayanılan hiçbir vakıanın ispat edilememesi karşısında davacının boşanma davasının reddine, davacı tarafça açılan altın bedelinden alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddinin hatalı olduğunu, davanın ispatlandığını belirterek, kusur değerlendirmesini, boşanma davasının reddini, altın davası yönüyle davalı ... yönüyle açılan davanın reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet davasının kısmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek, ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik süresince düzenli çalışmadığı, evin geçimini erkeğin annesi ... 'in sağladığı, fiili ayrılığa konu son olayda erkeğin kadına şiddet uyguladığı yönüyle kusurlu bulunduğu, erkeğin kayınvalidesine yönelik "sen nasıl bir kadınsın, sen düzgün bir kadın olsan kızına s.. git evine derdin, saçından tutup merdivenden aşağı indirmesini bilirim" dediği, her ne kadar kadının müşterek haneden ilk ayrılığında bu söz sarf edilmiş ise de bundan bir hafta sonra fiili ayrılığın başlaması gözetilerek erkeğin bu sözünün de kusur olarak yüklenmesi gerektiği, davalı erkeğin boşanma davası yönüyle istinafı olmadığı ve cevap dilekçesinde eşini sevdiğini söylediği anlaşılmakla davacı kadına kusur verilemeyeceği gerekçesi ile kusura yönelik de davacı kadının istinafının kabulüne, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti ile davanın reddine yönelikte davacı kadının istinafının kabulüne, açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, kadın için 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek kusursuz kadın lehine, tarafların ortak çocuklarının bulunmaması, yaşları itibariyle yeniden evlenme ihtimallerinin yüksek oluşu, sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak 18.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, erkeğin maddî desteğini yitiren ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kusursuz kadın için 18.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının altın alacağı davasının işbu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve tarafların istinaf taleplerinin ve kadının altın alacağı davasının tefrik edilen dosyada değerlendirilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; eksik inceleme ve delillerin takdirinde hata edilerek karar verildiğini, taraflar barıştıktan sonra geçimsizliğe ilişkin bir olay olmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...