"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/508 E., 2022/1407 K.
... : ... vekili Avukat ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/110 E., 2022/38 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini,erkeğe duygusal, ekonomik, fiziksel şiddet uyguladığını, aşağıladığını, sürekli haksız yere uzlaştırma cezası aldırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı tarafın iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, erkeğin ailesinden sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü, erkeğinde müvekkiline şiddet uyguladığını, ortak çocukların ve evin en temel ihtiyaçlarını karşılamadığını, ortak konutu terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, velâyete, çocuklar için ayrı ayrı olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkiline ait ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerinin ifası noktasında yeterli sorumluluğu almadığı, evinin eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarına kayıtsız kaldığı, dönem dönem evle ilgili temel ihtiyaçları dahi karşılamaktan imtina ettiği, çoğu zaman da gecikmeli olarak karşıladığı, düzenli ve sabit bir işte çalışmadığı, çalıştığı işlerin zor ve ağır olduğunu söyleyerek çok sık iş değiştirdiği, maddî getirisi düşük işlerde çalıştığından ailesinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığı, çoğu zaman evlerinde temel gıda malzemelerinin dahi bulunmadığı, bu nedenle hem kendi aile bireylerinin hem de kadının kök aile bireylerinin maddî destekte bulunmak durumunda kaldığı, kadının da ev ekonomisine destek olmak amacıyla işkur bünyesinde iki dönem çalışmak durumunda kaldığı, erkeğin evin temel ihtiyaçlarının karşılanması noktasındaki isteksizliğinin tarafların aile huzurunu bozduğu, bu nedenle tarafların sık sık tartışma yaşadıkları, yaşanan tartışmalar sırasında tarafların karşılıklı olarak hakaretleşerek birbirlerine "köpeğin kızı, oğlu" şeklinde sözler sarf ettikleri, ayrıca erkeğin kadına ağır küfürler ederek sözlü şiddet uyguladığı, taraflar arasında elektrikli süpürgeden kaynaklı olarak yaşanan tartışma esnasında erkeğin eline bıçak alarak kadının üzerine yürüdüğü,ortak çocuk ...'nin araya girerek babasının kolunu itip bıçağı yere düşürdüğü, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, taraflar arasında 2020 yılının sonlarına doğru eve ekmek alınması ile ilgili yaşanan bir tartışmadan sonra erkeğin eşyalarının bir kısmını alarak kendi isteğiyle ortak konuttan ayrılarak annesinin evine taşındığı, tarafların o tarihten beri ayrı yaşadıkları, kadının erkeği evden kovmasının söz konusu olmadığı, sonraki süreçte erkeğin eşine ve çocuklarına doğru düzgün sahip çıkmaması ve maddî destekte bulunmamasının da erkeğin sorumluluklarından kaçmak için evden ayrıldığını gösterdiği; kadının ise erkeğe "nereden buluyorsan bul, git pezevenklik yap, hırsızlık yap para bul" şeklinde sözler sarf ederek sözlü şiddet uyguladığı, ayrıca erkeğin annesine ve ölmüş babasına küfür ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu gerekçesi ile dava ve karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'in idrak çağında olduğu ve babasında kalmak istediği yönündeki görüşü, uzman raporu, ...'nın yaşı, anneyle kalıyor olması değerlendirildiğinde ... ...'in velâyetinin babaya, ...'nın velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına uygun olduğu belirtilerek ... ...'in velâyetinin babaya; ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, karşılıklı kişisel ilişki tesisine, anneye verilen çocuk... yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi gerektiğini, tazminatlar ve nafakanın fazla olduğunu, kusurun davalı-karşı davacı kadında olduğunu, kadının ailesinin etkisi altında kaldığını, ziynetlerin reddi gerektiğini, kadının rıza ile verdiğini belirterek, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü,tazminatlar ve nafakalar, ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi gerektiğini, erkeğin kusurlu davranışları yanında hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının çok az olduğunu, karşı dava tarihi itibari ile ortak çocuk... yönünden tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, ortak çocuk ... ...'in velâyetinin anneye verilmesi gerektiğini, ziynet eşyalarının kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminatların miktarı, çocuk için tedbir nafakası, velâyet, ziynet alacağı davasının reddedilen bölümü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalı erkeğin düzenli ve sabit bir işte çalışmadığı, çalıştığı işlerin zor ve ağır olduğunu söyleyerek çok sık iş değiştirdiği, maddî getirisi düşük işlerde çalıştığından ailesinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığı, çoğu zaman evlerinde temel gıda malzemelerinin dahi bulunmadığı, tarafların karşılıklı olarak hakaretleşerek birbirlerine "köpeğin kızı, oğlu" şeklinde sözler sarf ettikleri, ayrıca erkeğin kadına ağır küfürler ederek sözlü şiddet uyguladığı, erkeğin eline bıçak alarak davalı kadının üzerine yürüdüğü, ortak çocuk ...'nin araya girerek babasının kolunu itip bıçağı yere düşürdüğü, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu, kadının da erkeğe "nereden buluyorsan bul, git pezevenklik yap, hırsızlık yap para bul" şeklinde sözler sarf ederek sözlü şiddet uygulaması nedeniyle kusurlu olduğu ancak evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu yönündeki Mahkeme değerlendirmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tedbir nafakasının niteliği de gözetilerek ortak çocuklar ve kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, çocuk... 'nın ihtiyaçları, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu,taraflarca istinaf edilen diğer hususlarda İlk Derece Mahkemesi kararının usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kadının, nafaka, tazminat miktarlarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk... yararına aylık 350,00 TL tedbir, 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin, erkek vekilinin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının tam kusuru sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, iştirak nafakasının miktarının fazla olduğu, tazminatların hatalı olduğu, bu yönlerden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; tedbir nafakası olarak hükmedilen miktarın düşük olduğu iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının da yetersiz olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu boşanma davasının reddi gerektiği ve ortak çocuk ... ...'in velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, tazminat miktarlarının yetersiz olduğu bu yönlerden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı,velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyetin düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 74 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...