"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1345 E., 2022/2475 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/538 E., 2020/192 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, davalının evlilik birliğinin kendisine tahmil eylediği vazifelere karşı lakayt ve bigane kaldığını, şiddetli geçimsizlik olduğunu, davalının ziynetleri kendisinden aldığını, küfür ve hakaret ettiğini, erkeğin ve ailesinin şiddet uyguladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına fiziki şiddet uyguladığı, kaynana, kayınbaba ve görümcenin de davacıya karşı şiddet ve hakaret içeren sözlerinin olduğu, bu hususların tanık beyanları ve emniyet ifadeleri ve doktor raporu ile delillendirildiği, davalı erkeğin bu duruma sessiz kaldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, cevap verme hakkı kısıtlandığını, kadının dilekçeler aşamasında ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini istediğini, velâyet kararının hatalı olduğu gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen davacı tanığının beyanından davalıya yöneltilen kusurlu davranışlara ilişkin bir beyan bulunmadığı, tanık tarafından görgüye dayalı olarak belirtilen kayınvalide ve görümcenin fiziki şiddet uyguladığı yönünde beyanı da, davacının karakol ifadelerinde tanığın görgüye dayalı ifadesindeki fiziki şiddet olayı esnasında davalının Kosova'da işçi olarak çalıştığı belirtildiğinden davalının bulunmadığı bir ortamda kayınvalidesi ve görümcesi tarafından davacıya yönelik gerçekleştirilen fiziksel şiddet nedeniyle ve bu fiziksel şiddete sessiz kalınması hususu davalıya kusur olarak yüklenemeyeceği, dosya arasındaki doktor raporu da, davalının bulunmadığı esnada meydana gelen ve tanığın bahsettiği olayın akabinde alındığından, davalının şiddet uyguladığına ilişkin delil olarak kabul edilemeyeceği, her ne kadar tanık beyanında ayrı ev olmadığına dair beyanda bulunulmuş ise de bu husus davalıya kusur olarak izafe edilemediğinden boşanma davasında dikkate alınmayacağı gerekçesi ile davalıya isnat edilen kusurlu davranışlar ispat edilemediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; olayların yanlış yorumlanması ve delillerin yanlış değerlendirilmesi nedeniyle verilen ret kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...