"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bitlis Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; bağımsız konut temin etmediğini, evlendikten sonra davalının istisnasız her gün anne ve babasının yanına gittiğini, davalının annesinin evliliğe müdahalesinde sessiz kaldığını, davalının annesinin hakaret içeren sözcüklerine maruz kaldığını, davacının dışarı ile olan ilişkilerinin kısıtlanmaya çalışıldığını, bunun için cep telefonuna dahi el konulduğunu, davalı tarafın hem fiziksel hem de psikolojik şiddet uyguladığını, kadına ve ailesine yönelik ağza alınmayacak hakaret ettiğini, davacıyı hasta halinde yol ortasında bırakıldığı tarihten itibarende davacının kendi ailesi ile birlikte yaşadığını, ne davalı eşin ne de ailesinin davacıyı arayıp sorduğunu ileri sürerek davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının çalıştığını, düzenli yemek yapamadığını, erkeğin babası ile çalıştığını, akşamları sürekli olmamakla birlikte baba evine gidip yemek yediğini, eşinin de yemek yedikten sonra evlerine gittiklerini, erkeğin annesinin evine gidip gelmesini istemediğini, aile içinde hoşnutsuzluk çıktığını, bu durumdan dolayı geçimsizliğe sebebiyet verdiğini, davacının tüm iddialarının soyut ve gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2017 tarihli kararı ile davacı tanıklarının davalı erkeğin olumsuz tavırları ve kavgalarından söz ettiklerini, davalı tanıklarının da buna benzer beyanlarda bulunduklarını ve tanık beyanlarına göre her iki tarafın da evlilik birliği içindeki olumsuz davranışları bulunduğunu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalanna, kadının nafakave tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin karanna karşı taraf vekilleri tarafından; istinaf talebinde bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 03.04.2019 tarihli kararı ile; taraflara yüklenilen kusurların neler olduğu, bu vakıalann hangi delillerle ispatlandığı belirtilmeyerek hüküm verildiği, bu haliyle kararın gerekçesiz olduğu, boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleştiği belirtilerek 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin, 1 inci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü altbendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eşine karşı zaman zaman şiddet uyguladığı, ailesine saygı duymadığı ve kötü davrandığı; kadının; evlilik birliğinin ve birlikte hareket etmenin, istişare ve danışmanın önemini kavrayamadığı, sürekli duygu geçişleri yaşadığı, eşinin ailesine saygı duymadığı, zaman zaman eşini sevmediğini söylediği belirtilerek ile tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili kusur belirlemesi ile kusurun ağırlık derecesi, maddî ve manevî tazminatın reddi, yoksulluk nafakasının miktarı yönünden hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karann kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; yoksulluk nafakası, vekâlet ücreti yönünden hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece belirlenen ve kadına kusur olarak yüklenilen vakıalara erkeğin usulüne uygun şekilde dayanmadığı, dayanılmayan vakıaların gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile îlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilerek erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, kadının düzenli ve sürekli gelirinin bulunması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karanna karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili karann usul ve kanuna aykın bulunduğunu ileri sürerek özetle, yoksulluk nafakasının reddinin hatalı olduğunu, davanın açıldığı tarihteki koşullanna göre karar verilmesi gerektiğini, asgari ücretin altında olan yetim aylığı aldığını, başkaca bir gelirinin olmadığını ileri sürerek yoksulluk nafakası yönünden karann bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili karann usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle,kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yaranna tazminat verilme şartlannın oluşmadığını ileri sürerek kusur ve tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4, 166 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174, 175, 176 maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.