"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1714 E., 2022/2000 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/405 E., 2021/449 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına sürekli hakaret ettiğini, kadını aşağıladığını, tehdit ettiğini, kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin, 12.05.2018 tarihinde uyguladığı fiziksel şiddetten sonra kadının çocuklarla ortak haneden ayrıldığını, erkeğin, kadının annesinin 2002 yılındaki intiharından sürekli bahsederek kadına da intihar etmesini söylediğini, yatakları ayırdığını, kadına harçlık vermediğini, çalışması için baskı yaptığını, sürekli kavga çıkardığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için yasal faiziyle birlikte ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının, agresif ve kıskanç olduğunu, annesinin intiharı travmasını atlatamadığından güvensiz davrandığını, erkeğin kendisini aldattığını düşünerek dedikodu ve iftira attığını, çocuklara kendisinin kör olacağını, çocukların kendisine bakacağını söylediğini, çocuklara sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, erkekten habersiz kürtaj olduğunu, erkeğin, kadına verdiği aylıktan kadının ailesine para gönderdiğini ve bu durumu erkekten sakladığını, çocukları erkeğe karşı doldurduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 250.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, baskıcı bir yapıya sahip olduğu, eşine karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, annesinin intihar etme eylemini kadının sürekli başına kaktığı, her olayın arkasından bu talihsiz olayı hatırlattığı, eşini teselli edeceği yerde eşini psikolojik olarak yıprattığı, eşine karşı ekonomik olarak kısıtlayıcı davrandığı, çocuklarına yeterince iyi davranmadığı, psikolojik baskı yaptığı, fiziksel şiddet uyguladığı, eşine karşı hakaret ve tehdit içeren sözler söylediği, kadının ise eşine karşı şüpheci hareketler içerisinde bulunduğu, eşinin çevresindeki insanlara karşı eşini yerecek şekilde konuşmalar yaptığı, eşinden gördüğü muamele sonrasında çocuklarına gereği gibi davranmadığı, kimi zaman fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin ailesinin yanında huzursuz tavırlar sergileyerek eşini zor durumda bıraktığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların anne tarafından her hangi bir ihmal ve istismara uğramadığı, ceza dosyasındaki yargılama dışında her hangi bir duruma rastlanmadığı görüldüğünden düzenlenen sosyal inceleme raporu dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına dava tarihinden işe girdiği 05.11.2018 tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının çalıştığı ve geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu olduğundan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; özellikle kadının çalışmasının sürekli olmadığı da belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, nafakalara faiz işletilmemesi ve artırım uygulanmaması, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı, her iki davada yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; özellikle annenin çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, velâyet hakkını kötüye kullandığını, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesi gerektiğini, erkeğin adil yargılanma hakkının delillerin yeterince toplanmaması nedeniyle ihlal edildiğini de belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince taraflarca bildirilen delillerin toplandığı, usulünce tartışıldığı, ortak çocukların halen anneleriyle birlikte yaşadıkları, Mahkemece hem anne hem de babanın öfke problemleri olup olmadığı, velâyet verilmesini engelleyecek düzeyde psikolojik sorunları bulunup bulunmadığının tespiti için haklarında sağlık kurulu raporu aldırıldığı, anne ve babada ayrı ayrı öfke kontrolü problemi ile ilgili bir psikopatoloji saptanmadığı ve kendilerine velâyet verilmesini engelleyecek bir psikopatoloji saptanmadığının rapor edildiği, her ne kadar dosyadaki iki ayrı ceza mahkemesi ilamında annenin, ortak çocuk ... ...'a terlik atmak suretiyle çocuğun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebep olduğundan bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de hükümlerin açıklanmasının geri bırakıldığı ve mağdur çocuğun annesinin kendisini kasten yaralamadığını belirterek bir olayda oynadıkları oyun sırasında dişine isabet eden terliğin süt dişinin düşmesine sebep olduğu, diğer olayda ise annesi kendisine şiddet uygulamadığı halde annesiyle kavga ettikleri için babasına, annesinin kendisini dövdüğünü anlattığı yönünde beyanda bulunduğu, eldeki dava dosyasında dinlenen tanık beyanları ile babanın ortak çocuk ... ...'a yönelik birden fazla kez gerçekleşen fiziksel şiddet eylemi bulunduğu, toplanan tüm deliller, taraf iddiaları, bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan sosyal inceleme raporları, danışmanlık tedbiri kapsamında tanzim edilen sosyal inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde; annenin öfke kontrolü problemi ile ilgili veya velâyet verilmesini engelleyecek bir psikopatolojisinin bulunmadığı, anne ve çocukların yaşam alanında yapılan incelemeler neticesinde çocukların ihmal ve istismarına sebep olabilecek herhangi bir etkenin tespit edilmediği, aynı evde birlikte yaşadıkları diğer aile üyelerinin de anne ve çocukları destekledikleri, ev koşulları dahilinde herhangi bir sorunun bulunmadığı, idrak çağındaki çocuk ... ...'ın anne ile yaşamak istediğini beyan ettiği, çocuğun görüşünün aksine karar verilmesini gerektirir bir hususun ispatlanamadığı, bu kapsamda çocukların üstün menfaatleri gereğince velâyetlerinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasının çocukların üstün yararına uygun ve isabetli olduğu, kadın yararına dava tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, yine kadının faiz talebi bulunduğu halde yasal faize hükmedilmemesinin doğru görülmediği, ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de hükmedilen nafakaların miktarının yargılama süreci göz önüne alındığında az bulunduğu, kadının faiz talebi bulunduğu halde yasal faize hükmedilmemesinin doğru görülmediği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu, kadının faiz ve nafakalara artış uygulanması talepleri bulunduğu halde yasal faize ve artışa hükmedilmemesi doğru görülmediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, Mahkemece erkek tarafından yapılan yargılama giderleri hesaplanırken mükerrer şekilde gider hesabı yapılması nedeniyle erkeğin yapmış olduğu yargılama giderlerinden fazlasının kadına yükletilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile kadın vekilinin kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, faiz ve artırım talebi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararından ilgili hükümlerin çıkarılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, Dairenin karar tarihinden itibaren, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla, ayrı ayrı aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakalarına muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına, ortak çocuklar için boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, nafakalara her yıl ÜFE oranında artırım uygulanmasına, kadın yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, nafakaya muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve kadın lehine tazminatlara hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 336 ncı maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...