"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1807 E., 2022/2037 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1411 E., 2021/650 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, ailenin gücünü aşan maddî isteklerde bulunarak erkeği sürekli borçlandırdığını, erkeğin ailesini istemediğini, erkeği başkaları ile kıyasladığını, erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına sürekli ev eşyalarını fırlatmak ve vurmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ederek psikolojik şiddet uyguladığını, işlerini batırdığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, kadından habersiz borçlandığını, sürekli şans oyunu oynadığını ve bu suretle ekonomik şiddet uyguladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde 1.000,00 TL bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, kurduğu işleri batırarak borçlandığı, evin ve ortak çocuğun maddî ve manevî ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kadının kusur teşkil eden herhangi bir eyleminin mevcut olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 18.000,00 TL maddî ve 16.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurularak harcandığına ilişkin dosya kapsamında kadının iddialarını doğrular mahiyette tanık beyanlarının mevcut olduğu, borçlanmalara ilişkin her iki tarafın da beyanlarının mevcut olduğu, ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurularak harcandığı ve iade edilmediğine dair iddiaların mevcut delillerle ispatlandığı, kadının ıslah beyanında denetime elverişli kuyumcu bilirkişinin kıymet takdir raporunda belirtilen ziynet eşyasından daha fazlasının talep edildiği, fotoğraf ve bilirkişi raporu karşılaştırıldığında da kadının ıslah dilekçesinde talep etmiş olduğu fotoğrafta ve bilirkişi raporunda tespit edilemeyen fazlaya ilişkin istemin reddine, diğer ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde 9.290,00 TL bedelinin erkekten tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, asıl davanın kabulü ile kadının karşı davasının reddi gerektiğini, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, ziynet alacağı davasının reddi gerektiğini belirterek ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dayandıkları vakıaların ispatlandığını, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarının az olduğunu, ziynet eşyalarının iadesi davasının tanık beyanı ile ispatlandığını, sadece fotoğraf delilinin hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, dava dilekçesi ile ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince erkeğe, kadına sözlü şiddet uyguladığı kusuru yüklenmiş ise de tanık beyanları ile sabit olan vakıalarla, erkeğin eyleminin kadına sürekli hakaret ve tehdit etmek suretiyle psikolojik şiddet uygulaması olduğu, erkeğe yüklenen kusurun bu şekilde düzeltilmesi gerektiği, kadının tanığı ...,...,... beyanları ile sabit olan sürekli şans oyunu oynadığı, tanık ... beyanı ile sabit olan eve geç geldiği vakıalarının da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, buna göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen erkeğin diğer kusurlu davranışlarla birlikte boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, taraflar arasında erkekten kaynaklanan kusurlar sebebiyle ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında erkeğin ileri sürdüğü vakıaları ispatlayamadığından davasının reddi gerektiği, kadının ise karşı dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının karşı davasının kabulü ile boşanmaya, erkeğin davasının ise reddine karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince karşı davada verilen boşanma kararının ve evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin, asıl davanın reddinin isabetli olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu ve 175 inci maddesi koşulları oluştuğundan kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesi isabetli ise de tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadının tanığı ... tarafından düğünde kadına 6 adet 90 gram bilezik ile 15 adet altın takıldığı, erkeğin sürekli borçlandığı, kadına düğünde takılan altınların bu nedenle bozdurulduğunun beyan edildiği, 12.11.2020 tarihli bilirkişi raporu ile düğün fotoğraflarından 6 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 1 adet 14 ayar 10 gram zincir niteliğindeki ziynetlerin tespit edildiği, bir kısım bileziklerin ise gelinliğin altında kalması nedeniyle tespit edilemediği belirtilerek, tanık ... tarafından düğünde takıldığı beyan edilen 6 adet 22 ayar 90 gram bilezik ile 15 adet çeyrek altının bedelinin 29.925,00 TL olduğunun rapor edildiği, buna göre kadının 30.12.2019 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile 6 adet, toplam 95 gram bilezik ile 15 adet çeyrek altının iadesini, olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ettiği, 13.01.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle; davaya konu 6 adet bilezik ve 15 adet çeyrek altın yönünden bedel talebini 29.925,00 TL olarak artırdığı, İlk Derece Mahkemesince dava konusu olmayan 5 adet yarım altın ve 1 adet 14 ayar tuğralı zincir niteliğindeki ziynet eşyaları yönünden de davanın kabul edilmesinin doğru görülmediği, yine tanık ... beyanı ile kadına 6 adet 22 ayar 90 gram bilezik ile 15 adet çeyrek altın takıldığının sabit olduğu halde, İlk Derece Mahkemesince sadece 6 adet çeyrek altın yönünden dava kısmen kabul edilerek 6 adet bilezik ve 9 adet çeyrek altın yönünden ret hükmü kurulmasının isabetli görülmediği, bu kapsamda; kadının 6 adet 22 ayar 90 gram bilezik ile 15 adet çeyrek altın niteliğindeki ziynetlerin cins, adet ve miktarı ile erkek tarafından elinden alındığını, sonrasında ise ziynetlerin kadına iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat ettiği, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle erkeğin ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmına, kadının ise yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarlarına, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmına ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının kabulü ile 6 adet 22 ayar 90 gram bilezik (23.400 ,00 TL) ve 15 adet çeyrek altın (6.525.00 TL) niteliğindeki ziynet eşyalarının aynen iadesine, iade mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı 29.925,00 TL'nin 1.000,00 TL'sinin 30.12.2019 olan dava tarihinden 28.925,00 TL'sinin 13.01.2021 olan ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline, kadının 5 adet yarım altın ve 1 adet 14 ayar tuğralı zincir yönünden usulüne uygun açılmış bir davası bulunmadığından bu ziynet eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; her iki boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davasının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğunu ileri sürerek; nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı boşanma davalarının ve ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 1 inci, 2 nci 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ... 'ye yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ... 'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...