"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1865 E., 2022/2056 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yahyalı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/108 E., 2021/480 K.
Taraflar arasındak karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bu kısımlar yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının anne ve babasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle huzursuzluklarının başladığını, kadını hizmetçi olarak gördüklerini, tüm ev işlerini kadına yaptırdıklarını, bulaşık ve çamaşır makinesi dahi almadıklarını, hor gördüklerini, kayın validesi tarafından hırsızlıkla suçlandığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, nafakalara yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli boşanma talebinde bulunduğunu,ben seni boşarım ben köyde kalamam ben memur çocuğuyum bu pis ortamlara alışık birisi değilim dediğini, ziynetlerini babasına teslim ettiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evinin geçimiyle hiç ilgilenmediğini, dalga geçtiğini ve hakaretler sarf ettiğini, şiddet uyguladığını
belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocukların velâyetinin belirlendiği, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü ve kendi davasını reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin hatalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, erkeğe hakaret ettiği, eşinin ailesi ile görüşmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve erkeğin davasının da kabulüne karar verilmesi gerektiği, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası artış oranının hatalı belirlendiği, tazminat ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara yıllık TÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine tarafların sair istinaf taleplerinin ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kararın hukuken yerinde olmadığını, kusur tespitinde hataya düşüldüğünü, yerinde olmayan gerekçeyle hüküm kurulduğunu, kusurun tamamiyle davalı-karşı davacıda olduğunu, tanıkların tarafsız ve objektif tanıklık yapmadığını, subjektif ve tek taraflı ve soyut nitelikte olan beyanlarına itibar edildiğini belirterek erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi
yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığının belirlenmesi ve erkeğin davasının kabulünün şartlarının gerçekleşip gefrçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.