Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2423 E. 2023/5931 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi nedeniyle davacı kadının temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının asgari ücretin altında geliri olduğu ve erkeğin gelirinin kadınınkinden fazla olduğu gözetilerek yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/724 E., 2023/52 K.

...

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulaması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/863 E., 2021/845 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin evlilik süresi boyunca erkeğin ailesi tarafından baskı ve hakaretlere maruz kaldığını, evliliğinin birinci ayında müvekkilinin iş yerinden arkadaşları ziyarete geldiğinde kayınvalidesinin arayarak "akşam hesaplaşacağız, çabuk onları evden gönder" diye söylemlerde bulunduğunu, kayınvalidesinin evine gidip temizlik yapması için baskı uygulandığını, kayınvalidesinin müvekkiline karşı olumsuz baskı uygulayıcı söylemlerde bulunduğunu, müvekkilini darp ettiğini, erkeğin ailesinin aşırı müdahaleleri nedeniyle erkeğin müvekkilinden ayrılmak istediğini, davacının ziynet eşyaları ve şahsi eşyalarının erkek ve ailesi tarafından zorla alındığını, erkeğin ailesinin müvekkiline yönelik tehditlerde bulunduğunu, erkeğin ise bu duruma sessiz kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak asıl davanın reddini istemiş, kadının müvekkili ile baş başa kalmamak adına bahaneler uydurduğunu, evliliğin ilk bir ayında ailesinin yanında kaldığını, müvekkilinin annesine çıngıraklı ... şeklinde hakarette bulunduğunu, ev temizliğini yapmadığını, evlilikten üç ay sonra ailesinin evine dönerek müvekkilini yalnız bıraktığını ileri sürerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kayınvalidesine çıngıraklı ... şeklinde söz söyleyerek hakaret ettiği, yemek ve temizlik gibi ev işlerini ihmal ettiği, evin dağınık ve kirli vaziyette olmasını ve yiyeceklerin bozulmasına sebebiyet verdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki dava ve fer'îler yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurların yerinde olduğu, erkeğin ise ayrılığa konu son olayda ortak evin taşınması sırasında annesinin kadını darp etmesine sessiz kaldığı, sonrasında kadını kardeşinin evine bıraktığı ve bu sebeple fiili ayrılığa sebebiyet verdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, asıl davanın da kabulü gerektiği, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, karşı davada kararla birlikte kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, tarafların gelir durumları birbirine denk olduğundan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği buna karşın erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, asıl davanın kabulüne, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına, dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL, 01.09.2020 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Hukuk Genel Kurulu'nun 24.12.2014 tarihli 2013/2-1364 Esas ve 2014/1082 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece davacı- karşı davalı kadının düzenli ve sabit gelir getiren bir işi olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının asgari ücretin de altında bir geliri olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda erkeğin gelirinin kadının geliri ile denk olmayıp üzerinde olduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşulları kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin, asgari ücretin üzerinde bir geliri olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumu ile evlilikte geçen süre göz önüne alınarak kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ... ...'a iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...