"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 23. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davanın niteliği gereği öncelikli ve ivedi görülmesi gereken dava ve işlerden olduğu bu nedenle Yargıtayda incelemesinin öncelikli yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı kadın vekilinin duruşma isteminin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı ile ... Anadolu 21. Aile Mahkemesinin 2017/7418 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya verildiğini, davalı annenin çocuğunu istediği zaman görebileceği ve istediği zaman ortak çocuğunu yanına alabileceği, bu konuda tarafların birbirlerine zorluk çıkarmayacağı yönünde anlaşmaya vardıklarını, davalı annenin protokolde kararlaştırılan ve mahkemece hüküm altına alınan bu anlaşmayı kötüye kullandığını, davacıyı polise şikayet etmekle tehdit ettiğini, ortak çocuğun yakın zamanda ilkokula başlayacağını, kişisel ilişki kurulmasının davacının ve ortak çocuğun hayatında aksamalara yol açmaması gerektiğni belirterek kişisel ilişki günlerinin yeniden düzenlenmesine, davalı anne ile ortak çocuk arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü Pazar günü sabah saat 9.00'dan akşam saat 20.00'ye kadar, her yıl dini bayramların ikinci günü sabah saat 9.00'dan akşam 18.00'e kadar, müşterek çocuğun yarıyıl tatilinin başlangıcının 1 inci günü saat 10.00'dan 7 nci günü saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; davalının evli kaldıkları süre boyunca manevî ve fiziki olarak bir çok şiddete maruz kaldığını, bu nedenle boşanma aşamasında kendisine baskı ile sunulmuş olan evrakları imzalamak zorunda kaldığını, davalının çocuğu her görmek istediğinde davacı erkeğin kötü muamelelerine maruz kaldığını, anlaşmalı boşanma protokolünde çocukla kişisel ilişki günlerinin net olarak belirlenmemesinin sebebinin davalı kadına çocuğu her istediğinde görme konusunda serbesti tanınması olduğunu, ancak erkeğin bu anlaşmaya aykırı hareket ettiğini ileri sürerek müşterek çocuk ... ile anne arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü hafta sonları Cumartesi sabah 10.00'dan Pazar akşam 19.00'a kadar, sömestr ve yaz tatillerinin yarısı süresince, dini bayramların 1 inci ve 2 nci günü çocuğu ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyeti babaya verilen ortak çocuk ... ile anne arasında, tarafların arasında imzalanan anlaşma protokolü doğrultusunda ... Anadolu 21. Aile Mahkemesi'nin 19.07.2017 tarihli ve 2017/481 Esas, 2017/561 Karar sayılı boşanma davası neticesinde kişisel ilişki tesis edildiği, ancak bu kişisel ilişkinin annenin ortak çocuğu her istediğinde görebilmesi, ortak çocuğun zaman zaman annenin yanında kalması gibi muğlak ifadeler kullanıldığı, bu hususun taraflar arasında anlaşmazlıklara yol açacağının kaçınılmaz olduğu ve ortak çocuğu da olumsuz etkileyeceği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmede hukuki yararın bulunduğu değerlendirilerek, sosyal inceleme raporundaki tespitler doğrultusunda velâyet hakkı bulunmayan davalı anne ile ortak çocuk ... arasındaki kişisel ilişkinin "velâyeti babada bulunan küçük ile anne arasında her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonları Cumartesi saat 10.00 dan başlayıp pazar günü saat 19:00 da bitmek üzere yatılı olacak şekilde, her yıl 1 Ağustos sabah saat 10.00'dan 30 Ağustos 18.00'e kadar yatılı olacak şekilde, her yıl dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00 e kadar yatılı olacak şekilde, küçüğün eğitimi süresince her yıl yarıyıl tatillerinin ilk haftası Cumartesi saat 10.00'da başlayıp ertesi hafta Cumartesi 18.00 saatleri arasında yatılı olacak şekilde ve küçüğün bulunduğu yerden teslim alarak süre sonrasında aynı yere teslim etmesi ve yanında bulundurduğu sürece ihtiyaçlarının kendisince karşılanması koşuluyla kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde yeniden kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; ortak çocukla anne arasında ayda iki kere olacak şekilde kurulan kişisel ilişkinin yetersiz kalacağını, sosyal inceleme raporuna itiraz hakkı tanınmadan karar verildiğini ileri sürerek, velâyeti babada bulunan küçük ile anne arasında her Cuma günü saat 19.00'dan Cumartesi akşam saat 19:00'a kadar yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı erkek katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; Ağustos ayında uzun süreli kurulan şahsi ilişkinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı annenin her hafta sonu kişisel ilişki kurulması talebinin, babayı tüm hafta sonları eve bağımlı hale getireceği ve babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı, ayrıca bu şekilde kurulan kişisel ilişkide her hafta sonu yer ve ortamı değişen çocuğun da üstün yararı bulunmadığı, çocuğun yaşı, sosyal ihtiyaçları nedeniyle anne ile uzun süreli tatil yapmasının çocuğun yararına olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile İlk Derece Mahkemesince tesis edilen kişisel ilişkinin anne, baba ve küçük yararına ve içtihatlara uygun olduğu gerekçesi ile tarafların kişisel ilişki süresine yönelik yapmış oldukları istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla ortak çocuk ... ile her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulmak suretiyle kararın kişisel ilişki süresi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından ortak çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepli açılan davada mahkemece kurulan kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı, çocuk ile her hafta olacak şekilde kişisel ilişki kurulması talebinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 183 üncü maddesi, 323 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nn 3 üncü maddesi, Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.