Logo

2. Hukuk Dairesi2023/243 E. 2023/3773 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, varsa kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka, tazminat ve kişisel ilişki düzenlemesinin nasıl olacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2351 E., 2022/2141 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yapmadığını, sürekli iş değiştirdiğini, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının okuluna gelip kadın hakkında itibarını zedeleyecek ithamlarda bulunduğunu, zorla cinsel ilişkiye girmek istediğini, kadının ablasına kardeşine ve müşterek çocuğa hakaret etdiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevÎ tazminata, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının fiziksel şiddet uyguladığını, tartışma çıkardığını, çocukla olan ilişkisine kıskançlık gösterdiğini, hakaret ettiğini ve çocuk senden değil dediğini, lüks taleplerde bulunduğunu ve sadakatsizliğini belirterek davanın reddine aksi kanaatte ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, çocuk yararına 750,00 TL tedbir iştirak ve erkek yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevÎ tazminatın yasal faiziyle birlikte davacıdan alınıp kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışta bulunduğu,kadının ise erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velayetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velayet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevÎ tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile yatılı olmayacak şekilde ve refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 13.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevÎ tazminata ve kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, şahsi ilişki, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminatlar, tedbir nafakaları ve iştirak nafakası miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, eksik inceleme, kusur belirlemesi, şahsi ilişki, tazminatlar, tedbir nafakası, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin cevap dilekçesinde ve 25.09.2019 tarihli celsede kadını sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirttiğini, bu durumda kadına kusur yüklenemeyeceğini belirterek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin tedbir, yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine her ayın birinci ve üçüncü pazar günü saat 10.00-17.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10.00-17.00 arasında çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminatların, tedbir nafakalarının ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek eksik inceleme, kusur belirlemesi, şahsi ilişki, tazminatlar, tedbir nafakası, tazminat ve tedbir nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar, tazminatlar ve kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, 182, 323, 324, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.