Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2445 E. 2023/5267 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kusur belirleme, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, hükmedilen maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının yetersiz olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2339 E., 2023/165 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/147 E., 2021/437 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, evlilik tarihlerinden itibaren kadının müvekkiline haber vermeden evden çıktığını ve eve gelmemezlik yaptığını, kıskanç ve saygısız tavırlarının olduğunu, yemek, temizlik gibi evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aşırı alkol alıp ev eşyalarına zarar verdiğini, müvekkiline saldırıp hakaret ettiğini, sadakatsiz davranışlarının olduğunu, evi terk ettiğini, kadının iddilarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davası ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili davaya cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, erkeğin, müvekkiline ortak konutu terk etmesi için hakaret ettiğini, sosyal ve ekonomik şiddet uyguladığını, arkadaşları ile görüşmesini yasakladığını, tehdit ettiğini, küçük düşürücü hareketlerde bulunduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, sadakatsiz davrandığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları bedeli olarak şimdilik 100,00 TL'nin erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, evle ilgili yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği, alkol aldığı zamanlarda kendisini kaybettiği, eşine ve çevresine yönelik olumsuz davranışlar sergilediği, erkeğin ise eşine karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve eşini evden kovduğu, bu hale göre erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, erkeğin ağır kusurlu olması nedeni ile lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığı, kadının, ev hanımı olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafaka borçlusu olan eşin ödeme gücü dikkate alınarak kadın lehine yoksulluk nafakasına, kadının, mevcut ve beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedeleneceği, boşanmaya sebep olan olayların ise kişilik haklarını ihlal ettiği, buna göre kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluştuğu, tarafların kusuru derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre ve evlilik birliğine verilen emek ve katkıları, yaşadıkları çevre, fiziksel ve bedensel sağlık durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 750,00 TL ye artırılmasına ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili, kadının alkol problemi olduğunu, evi ile ilgilenmediğini, sebepsiz evi terk ettiğini, kadının kusurlu olduğunu, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili, kadının tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, kadının alkol problemi olduğunu, kıskançlık krizine girdiğini, ev işlerini yapmadığını, evi terk ettiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, aksi halde dahi tarafların eşit kusurlu sayılması gerektiğini, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, asıl ve karşı davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden davalı-davacı kadın lehine BOZULMASINA,

4.... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Ayşe'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Murat'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.