"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2269 E., 2023/247 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/631 E., 2021/243 K.
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak davanın çekişmeli olarak görülmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili 09.04.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; sürekli tartıştıklarını, kadının kendisini başka biriyle aldattığını öğrendiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, boşanma konusunda davalı ile anlaşmaya vardıklarını ve protokol düzenlediklerini tarafların anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiğini, ekli protokol gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek vekilinin 01.11.2019 tarihli çekişmeli boşanma dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğe ve ailesine kaşı tutum ve davranışlarının değiştiğini, sorumlulukları yerine getirmediğini, kadının şüpheli davranışlar sergilediğini, çok sayıda kişi ile aldattığını öğrendiğini, hatta çocuklar evde iken bu kişileri eve almaya çekinmediğini, çocukların kendisine benzerliği olmadığını bu nedenle çocuklarla ilgili özellikle de küçük çocuğa DNA testi yapılmasını istediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevîtazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın duruşmada alınan beyanında özetle; kadın, protokolü okuduğunu ve anladığını, boşanmayı kabul ettiğini, velâyetin babada kalacağı yönünde anlaştıklarını, maddî manevî tazminat, yoksulluk iştirak nafakası, eşya, ziynet alacağı ve yargılama gideri talebinin olmadığını, protokol çerçevesinde karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili 18.11.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadını darp etttiğini, sürekli hakaret ettiğini, daha fazla dayanamayarak memleketine gittiğini, erekğin zorla boşanma protokolünü imzalattıktan sonra ...'ın eşi ...'tan şikayetçi olmasını istediğini ve şikayetin bu şekilde yapıldığını, kendisini taciz eden ...'dan şikayetçi olduğunu ve karşı tarafın ceza aldığını, erkeğin harçlık dahi vermediğini, en ufak bir tartışmada sinkaflı küfürler ettiğini, yaşadığı şiddet ve hakaretlere dayanamayarak 5 aydır memleketinde ailesi ile yaşadığını ileri sürerek boşanmayı istediğini, diğer taleplerinin reddine, velâyetinin davalı anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 09.04.2019 tarih ve 2019/225 Esas, 2019/233 Karar sayılı kararı ile tarafların evliliğinin üzerinden bir yıldan fazla geçtiği, davalı kadının kabul beyanında bulunduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların maddî, manevî tazminat ile nafaka talepleri olmadığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili boşanma kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesi’nin 11.09.2019 tarih ve 2019/1300 Esas, 2019/1376 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açıldığı, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, davalı kadının hükmedilen boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiş olması sebebiyle davanın hukuki niteliği değiştiği ve çekişmeli boşanmaya dönüştüğü, davanın, anlaşmalı boşanma olarak sonuçlandırılmasından dolayı 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında, henüz esasa dair hiçbir delil toplanmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında, dava çekişmeli boşanmaya dönüştüğü, delillerin yukarıda izah edilen çerçevede toplanması ve değerlendirilmesi, sonucu uyarınca yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıkların beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında taraflar arasında ortak hayatın çekilmez hal aldığı, kadının sadakatsiz eylemde bulunduğu; kadın tanıklarının beyanlarının ise öğretilmiş ve duyuma dayalı olduğu ayrıca affedilmiş veya en azından hoşgörü ile karşılanmış olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin davalı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 12.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile kadının reddedilen tazminat ve nafaka talebi ile iştirak nafakasının miktarı yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özelilikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2005 doğumlu ..., 2007 doğumlu ... ve 2011 Doğumlu ...'un ihtiyaçları nazaran Mahkemece takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına; davalı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hukuka aykırı delillerin hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, tüm dosya kapsamından erkeğin kusurlarının ispatlandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan ve çekişmeli boşanma davasına dönüşen davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına tazminata hükmedilme şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının yüksek olup olmadığı, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...