"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1919 E., 2023/93 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
karar verme
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kale (Denizli) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/186 E., 2020/155 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı – davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı -davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; ilk evliliğinden olan çocuğa şiddet uyguladığını, kadına sürekli şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, evden kovduğunu, önceki evliliğinden olan çocuğa bağlanan nafakayı evin giderlerine kullandığını, evden kovduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, ilk evliliğinden olan çocuğa, annesine ve erkeğe kötü davrandığını, hakaret ettiğini, evi sebepsiz terk ettiğini, annesinin eve gelmesini istemediğini, ilk eşinin pide dükkanında çalıştığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları değerlendirildiğinde ceza dosyası ile uyumlu beyanların samimi olduğuna kanaat getirildiği, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, kadının hakaret iddialarını ispatlayacak nitelikte tanık veya başka bir delil olmadığı, kadının önceki evliliğinden çocuğunun bulunması sebebiyle önceki eşi ile görüşmesi veya yanında çalışmasını engelleyecek bir halin bulunmadığı, tanıkların beyanlarına itibar edilse dahi eski eşin yanında çalışmanın sadakat yükümlülüğünün ihlali olarak nitelendirilemeyeceği, erkeğin dilekçesinde, kadının eski eşi ile birlikte yaşadığı iddiasının olmadığı gibi bu yönde bir delilin de bulunmadığı, erkeğin diğer iddiaları yönünden de dosya kapsamında somut bir delilin yer almadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, davalı- davacı erkeğin birleşen boşanma davası, maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı – davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; savunma hakkı kısıtlandığını, eksik inceleme ile hüküm oluşturulduğunu, kadının boşanma davasının kabulünün ve erkeğin boşanma davasının reddinin hatalı olduğu ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe Mahkemece yüklenen ve gerçekleşen kusurlu eylem karşısında kadının da; erkeğin annesine ve erkeğin önceki evliliğinden olan çocuğuna hakaret edip kötü davrandığı; kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ve güven sarsıcı davranışlarına ilişkin iddianın ise her türlü şüpheden uzak soyut iddialar içermeyen somut görgüye dayalı delillerle ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında iki tarafta kusurlu olmakla birlikte, kadına sürekli fiziksel şiddet uygulayan erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ile vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı – davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; savunma hakkı kısıtlandığını, eksik inceleme ile hüküm oluşturulduğunu, kadının boşanma davasının kabulünün ve erkeğin boşanma davasının reddinin hatalı olduğu ileri sürerek kararın; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı; tazminat ve nafaka şartları ve miktarları ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2-İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...