"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2 E., 2022/1880 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/526 E., 2021/381 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından nafakaların miktarı, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı karşı davalı kadın vekili sadece nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı- karşı davalı kadın vekilinin tazminatların miktarına yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davacı- karşı davalı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine 750 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tamamen kusurlu olan eşin boşanma davası açma hakkının olmadığını, davacı- karşı davalının boşanma davasının reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacının almakta olduğu 500,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasına, müvekkili lehine 30.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin işe gitmediği, alkol aldığı, sorumsuz bir hayat yaşadığı, başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığı, 8 - 9 yıldır tarafların ayrı yaşadığı, çocukları ile ilgilenmediği, 8 yıl kadar önce eşini çocuklarını bırakıp gittiği, dosyada mevcut nüfus kayıtlarından davalı karşı davacının 05.10.2014 doğumlu... adında, annesi ... olan çocuğu tanıdığının anlaşıldığı, kadının ise eşine " senden boşanmak istiyorum, git bu evden ben kendime bakarım " dediği, erkek kardeşinin erkeği dövdüğü, erkeğin madende çalıştığı, işten geldiği zaman eşinin ona yemek yapma konusunda çok başarılı olmadığı, genellikle dışarıda olduğu, kadının pazarlama gibi bir işte çalışmaya başladığı, bu sebeple de evini ihmal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı karşı davacı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile
asıl ve karşı davalarının kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına,erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine, tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleşmesinden itibaren kadın için aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata,erkeğin yerinde görülmeyen maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik durumu dikkate alındığında gerçek gelirinden daha fazla gelir elde ettiğini, müvekkili adına takdir edilen nafaka miktarının yeterli olmadığını, erkeğin ocaklarda maden işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini belirterek nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece müvekkilinin tam ve ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadının nafaka ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin tümüyle kabul edilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece verilen hükmün usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili: tazmınatların ve nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tazmınatların ve nafakaların miktarı
yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-karşı davalı kadının tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.