Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2481 E. 2023/2934 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alınarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı gözetilerek, Yargıtay bozma ilamının amacına uygun düşmeyen temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1824 E., 2022/2021 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/816 E., 2019/844 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar yönünden bozulmasına, temyize konu sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların ilk evliliklerinin 10.01.1992 - 08.02.1994 tarihleri arasında olduğunu, ikinci evliliklerinin 19.07.2004 tarihinde olduğunu, bu evliliklerinden ortak 3 çocuklarının bulunduğunu, davalı eşin aleyhine ... 12. Aile Mahkemesinin 2012/1000 esas sayılı dosyası ile ayrılık davası ikame edildiğini, kendisinin mukabil olarak boşanma davasına ikame ettiğini, mahkemenin ayrılık talebini kabul ile 1 yıl ayrılık kararı verdiğini, kendisinin mukabil boşanma davasını ise reddettiğini, kabul edilen ayrılık davasının 28.02.2015 tarihinde kesinleştiğini, ayrılık kararı sonrasında davalı ile bir araya gelmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı için bir araya gelinmesi ihtimalinin olmadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 172 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; daha önce ... Anadolu 12. Aile Mahkemesinin 2012/1000 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davanın reddedildiğini, 28.02.2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmenin üstünden 3 yıl geçtiğini belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.... erkek 09.05.2018 tarihli dilekçesinde; tedbirler nedeniyle borçlandığı için 570.729,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde, boşanma davasının reddine karar verilmesini, mahkemenin farklı görüşte olması ve boşanma kararı verilirse 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen nafaka davasında; ... Anadolu 12. Aile Mahkemesi'nin 2012/1000 Esas, 2014/933 Karar sayılı ilamı ile davalının açtığı boşanma davasının red edildiğini, açtığı ayrılık davasının kabulüne ve kadın için 1.000,00 TL, ortak çocuk için 750,00 TL tedbir nafakası takdir edildiğini, kadının tedbir nafakasının 5.300,00 TL'ye, ortak çocuğun tedbir nafakasının 2.500,00 TL'den az olmamak üzere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Erkeğin birleşen fiili ayrılığa dayalı davasında ki cevabında; 2004 yılında Avusturya'da yeniden evlendiklerini, Türkiye'ye gelerek ticaretle uğraştığını, 2007-2008 yıllarında spor otomobil, lüks yat aldığını, borçlandığını, 2010 yılında çocukları ve müvekkilini Avusturya'ya çocukların orada devlet okulunda eğitim almaları için gönderdiğini, müvekkilinin Moda'daki aile konutundaki kaydının kaldırdığını, para göndermemesi üzerine 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesine göre dava açıldığını, aile konutuna eşinden habersiz alarm ve kamera taktırdığını, çocukların öncelikle küçük çocuk Nazlı Lara'nın geleceği için aile birliğinin devamı ve korunması gerektiğini, boşanma davasının haksız ve iyi niyetten yoksun olduğundan reddine, aksi halde müvekkili yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata, tedbir nafakası davasında hükmedilecek bedelin her yıl TEFE-TÜFE oranında artırım kaydı ile iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, annede olan velâyetin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşini ve çocuklarını yurt dışına gönderdiği, red edilen boşanma davasından sonra aile birliğinin tesisi için çaba harcamadığı gibi eşin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılama konusunda yeterli destek vermediği ve görevlerini tam yerine getirmediği, tarafların ret kararından sonra bir araya gelmedikleri, barışmadıkları kabul edildiğinden önceki dosyadaki kusur durumuna göre değerlendirlmesi gerektiği, ailenin ekonomik ve sosyal durumunu bozarak çocukların Türkiye'de eğitiminin devam etmemesi, okul ücretlerinin ödenememesi sonucunu oluşturcak şekilde harcamalar yaptığı, lüks nitelendirlecek tekne gibi mal varlığı alımları olduğu, eşini ve çocuklarını her nekadar önce ortak karar olarak yapıldıysa da yurtdışına eğitim daha ucuz olduğundan yolladığı, geri gelmeleri için bir çaba içinde olmadığı belirtilerek evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 172 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 166 ncı maddesinin son fıkrasına dayalı boşanma davalarının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, ortak çocuk yararına 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, velâyetin anneye bırakılmasına, kadın lehine 70.000,00 TL maddî tazminat ve kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1.... erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, çocuk için belirlenen nafaka, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat, lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma davalarının kabulü, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî tazminat tutarı, manevî tazminat talebinin reddi, çocuk için belirlenen tedbir nafakasının miktarı, kadına tedbir nafakası verilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli kararı ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; erkeğin fiili ayrılığa dayalı davası şartları oluşmadığından reddine, kadının birleşen nafaka davasının kabulüne, kadın için 1.750,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk reşit olduğundan iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin sürede talep etmediği maddî ve manevî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın için 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli kararına karşı erkek tarafından birleşen boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davasında ve boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, boşanma davasında ve tedbir nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarına yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 23.12.2021 tarihli ilamı ile; erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereği açtığı dava şartlarının oluştuğundan bahisle erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasına dayalı boşanma davasının da kabulü gerekirken reddi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına ve bozma sebebine göre ... erkeğin asıl boşanma davası hakkında da yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince 21.04.2022 tarihinde verilen erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk Nazlı reşit olduğu için konusu kalmayan iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin süresinde talep etmediği manevî tazminat ve boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan maddî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı süresi içinde erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden, kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen asıl ve birleşen boşanma davaları, tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 03.10.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair hususlardaki temyiz itirazlarının reddine, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; kesinleşen konularda tekrar karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; Mahkemece verilen manevî tazminatın yerleşik içtihatlarla örtüşmediğini, 13.12.2022 tarihi itibariyle borç bakiyesinin 539.103,00 TL miktara ulaştığını, ticari gelirleri, emekli aylığı ve kira gelirlerinin toplamdaki getirisinin borçlarını karşılamadığını, bütçesinin her ay yüksek miktarda açık verdiğini, bu açıkları kapatmak için yeniden borçlanmak zorunda kaldığını, mal varlığı üzerinde tedbir kararları olduğunu, ortak çocuğun yurtdışı eğitim masraflarını karşılamaya devam ettiğini, kadının ekonomik durumunun dikkate alınmadığını, verilen tazminatların miktarlarının adil olmadığını, tazminatın amacına ulaşmadığını, reddedilen tazminatlar için lehe vekâlet ücretine hükmedilmediği belirterek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tarafların ekonomik sosyal durumları ve kusur durumu ile ihlal edilen kişilik hakları dikkate alınarak; maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; ... erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Derya'ya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.