Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2503 E. 2023/1812 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebiyle açılan davada, kişisel ilişkinin kapsamının yeterli olup olmadığı ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacıların kişisel ilişki süresinin yetersizliğine dair temyiz itirazları ile davalının vekalet ücreti talebine yönelik itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3472 E., 2023/6 K.

DAVACILAR : 1.... 2. ... vekilleri Av. ...

DAVA TARİHİ : 29.11.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/718 E., 2022/650 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların kızı ...'un 09.03.2020 tarihinde vefat ettiğini, kızları ...'dan ... ve ... isimli iki torunlarının bulunduğunu, kızları vefat ettikten sonra davalı erkeğin, çocukları davacılara göstermediğini, birlikte vakit geçirmelerine müsaade etmediğini, kızlarının tedavi sürecinde torunlarına baktıklarını, çocukların ihtiyaçlarının davacılar tarafından karşılandığını, buna ilişkin fotoğrafların mevcut olduğunu ileri sürerek davacıların, torunları ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi uyarınca her hafta sonu olmak üzere, ayrıca dini bayramların ilk günü ve her yaz bir ay olmak üzere yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının vefat eden eşinden müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davacıların iddiasının gerçek olmadığını, davalının eşinin ölümünden sonra müşterek çocuklarla davalı erkeğin ve erkeğin ailesinin ilgilendiğini, davalı erkeğin davacılardan hiç bir zaman adresini gizlemediğini, davacılardan ...'nın küçük bir mesele yüzünden müşterek çocukları soğuk odaya kapattığını, müşterek çocukların mezarlığa gitmemesine sinirlenen davacıların, davalının annesine hakaret edip, müşterek çocuklara beddua ettiğini, davalı aleyhine kötü niyetle ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 21.02.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda verilen görüş doğrultusunda davacıların torunları ... ve ... arasında her ayın ilk hafta Cumartesi günü saat 12.00-18.00 arasında, dini bayramların üçüncü günü saat 12.00-18.00 arasında yatısız kişisel ilişki kurulmasının çocukların menfaatine olacağı yönünde rapor tanzim edildiği, çocukların annesinin hastalık nedeni ile öldüğü, küçük çocukların halihazırda babalarıyla birlikte yaşadıkları, davacının kızının ölümünden sonra bir süre torunlarıyla şahsi ilişki kurabildiği, bir süre sonra davalının çocuklar ile görüşmesine müsade etmemeye başladığı, dosyaya sunulan ve toplanan deliller, sosyal çalışmacı raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların, küçüklerin anneannesi ve dedesi olduğu, alınan sosyal inceleme raporuna göre çocukların anneanne ve dede ile kuracağı düzenli şahsi ilişki tesisinin aile ve sevgi bağlarını sürdürmelerinin çocukların yararına olacağı, davacıların torunları ile görüşmelerinin onların gelişimlerine destek olmak için istekli ve motivasyonlarının yüksek olduğu izleniminin oluştuğu yönünde yapılan değerlendirme ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi uyarınca davacılar ile torunları olan küçükler ... ve ... arasında her ayın ikinci hafta Cumartesi günü saat 12.00-18.00 arasında, dini bayramların üçüncü günü saat 12.00-18.00 arasında olacak şekilde küçükleri bulunduğu yerden teslim alarak süre sonrasında aynı yere teslim etmesi koşuluyla kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; torunları ile aralarında yalnızca ayın bir günü altı saat olacak şekilde kişisel ilişki tesisinin yeterli oladığını, davacıların kızları vefat etmeden önce davacıların torunların yatılı olacak şeklide bakmaktayken ölümü sonrasında sınırlı kişisel ilişki tesisinin hatalı olduğunu, kızlarının ölümü öncesinde müşterek çocukların zaman zaman anneanne ve dedesine emanet edildiğini ileri sürerek davacıların torunlarıyla daha uzun süreli kişisel ilişkide bulunmasına karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; müşterek çocuklardan ...'in anneannesi ve dedesiyle görüşmek istemediğini belirttiğini, tanık beyanlarından anneanne ve dedenin torunlarına iyi davranmadığının sabit olduğunu, davacıların yatılı kişisel ilişki taleplerinin kabul edilmediği dikkate alındığında reddedilen bu talep nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi Kararı'nın usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla torunlarıyla yatılı ve daha uzun süreli kişisel ilişki tesis edilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla davanın kabulü ve vekâlet ücreti yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talepli açılan davada davacılar ile küçük çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edilmesinin çocukların menfaatine olup olmadığı, kurulan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı, davanın kabul edilmiş olmasına karşın davalı lehine vekâlet ücreti verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü maddesi. Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi. 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.