"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1810 E., 2022/1893 K.
DAVACILAR : 1.... (ölü)
2. ...
DAVA TARİHİ : 17.10.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/293 E., 2022/73 K.
Taraflar arasındaki davacılar tarafından açılan torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların oğulları ...'nun 13.01.2017 tarihinde vefat ettiğini, oğullarının davalı ile evli olduğunu ve ... isimli müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, torunları olan ... ile kişisel ilişki kurabilme haklarının davalı tarafından engellendiğini ileri sürerek dede ve babaanne'nin torunları ile aralarında kişisel ilişki tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların dava dilekçesindeki iddialarının asılsız olduğunu, davacıların oğullarının öldüğü günden beri bir kere dahi torunlarını görme taleplerinin olmadığını, evlilik birliği içerisinde de torunlarını görmeye gelmediklerini, çocuğun davacıları tanımadığını, çocuk 6 aylık iken çeşitli rahatsızlıklar geçirdiğini, bu rahatsızlıkları nedeniyle gördüğü tedavi sürecinde davacıların hiçbir şekilde maddi ve manevi yardımlarının olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama aşamasında davacılardan ...'nın 01.07.2019 tarihinde vefat ettiği, babaanne ile torunu arasında kişisel ilişki tesisinin uygun olup olmayacağı yönünde üç kişilik bilirkişi heyetinden sosyal inceleme raporu alındığı, ilgili raporda nihai değerlendirmenin uzman doktorlar tarafından yapılmasının uygun olacağının değerlendirildiği, ... Tıp Fakültesi Hastanesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 27.05.2022 tarihli ve 904014 sayılı raporunda çocuk ile babaannenin kişisel ilişki kurmasını engelleyici bir durumun olmadığı, şahsi ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olduğu, çocuğun babaanne yanında kalması durumunda çocuğun ruhsal durumunu ciddi düzeyde olumsuz yönde etkileyecek bir sorunun gözlemlenmediğini, çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimi için geniş aile kavramının önemli olduğu, çocuğun yaşı ve babaanne ile henüz yeterli düzeyde bağlanma ilişkisi geliştirmemiş olması nedeniyle küçük ile babaanne arasında iki haftada bir gün olmak üzere gün içerisinde görüşmesinin uygun olacağının değerlendirildiği, anılan rapor doğrultusunda davanın kabulü ile küçük ... ile babaanne ... arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü haftası Cumartesi günü sabah saat 11.00'den aynı gün saat 16.00'ya kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davacıların evlilik sürecinde ve çocuğun tedavi döneminde çocukla hiç igilenmediklerini, çocuğun, babasının ailesini tanımadığını, çocuğun sürekli bakıma muhtaç olduğunu, mahkemece çocuğun görüşünün alınmadığını, davanın açılmasındaki asıl amacın kadından intikam almak olduğunu, davacılardan çocuğun dedesinin intihar etmiş olduğunu babaannenin de intihara kalkıştığını, mahkeme kararı olmadan babaannenin çocuğu zorla görmeye çalıştığını, buna ilişkin olarak davalı tarafından icranın durdurulması talep edildiğini, çocuğun bu durumlardan olumsuz etkilendiğini, çocuğun babaanne ile kişisel ilişki istemediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı babaanne Şenay ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığı, raporlardaki tespitler, tanık anlatımları ve toplanan tüm delillere göre çocuğun menfaati ve torun sevgisi tatma üzerine konulan sınır dikkate alındığında tesis edilen kişisel ilişkinin şekli ve süresinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin davanın kabulüne yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla davacı babaanne ile çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı babaanne ile torunu arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı, kişisel ilişki süresinin babaanne ve torun arasındaki olumlu duyguları tatmine yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nn 3 üncü maddesi, Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.