Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2508 E. 2024/2204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın davalı eş tarafından davacı eşin rızası olmadan devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün ve davacıya adli yardım verilmesinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, aile konutu niteliğindeki taşınmazı davacı eşin açık rızası olmadan devretmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine aykırı olduğu ve davacının adli yardım talebinin reddine dair bir neden de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/475 E., 2022/1979 K.

DAVA TARİHİ : 18.06.2021

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/735 E., 2021/1387 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy Mahallesi, 5614 ada 9737 parsel sayılı arsa üzerinde bulunan 2. Kat 3 bağımsız bölüm numaralı, Hürriyet Mah., 500 Evler Cad. No:63/3 Gaziosmanpaşa/İstanbul adresinde konumlu bulunan daireyi 2014 yılında satın almış olduğunu, davalılardan ...'in 2019 yılı sonlarında ortak konuttan ayrılmış olduğunu, daha sonra davalı ...'in boşanma davası açtığını, davalı ...'in aile konutu niteliğindeki evi boşanma davasından önce 17.03.2021 'de davalılardan ...'e sattığını, satış işleminden davacının haberi olmadığını, yapılan satışın muvazaalı olduğunu, satışla ilgili tarafların iyi niyetli olmadığını belirterek satışın iptaline, taşınmazın eski maliki davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmazı diğer davalıdan olan alacağına karşılık olarak devralmış olduğunu, taraflar arasında inançlı işlem söz konusu olduğunu, bu nedenle davacı tarafın muvazaa iddialarının asılsız olduğunu, davalı ...'in müvekkile olan borcu sebebiyle söz konusu taşınmazın müvekkile devredildiğini ve söz konusu borç ödenene kadar taşınmazın müvekkil üzerinde kalacağı şeklinde tarafların aralarında anlaşmış olduklarını, davalı ... tarafından 220.000,00 TL'lik bocun ödendiğini, söz konusu taşınmazın devri için taraflar Tapu Müdürlüğüne başvurduğunda, taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir bulunması nedeniyle devir işleminin yapılamadığını, taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılması halinde taşınmazın diğer davalıya devredileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davacı aleyhine 01.06.2021 tarihinde boşanma davası açıldığını, dava konusu taşınmazın devrinin mal kaçırma işlemi olmadığını, müvekkilinin borçlarını ödemek için, evin yabancıya satılmaması ve geri alma düşüncesi ile diğer davalı ...'e satıldığını, evin satışından elde ettiği gelir ile borçlarını ödemiş olduğunu, sözleşmede belirtilen 220.000,00 TL'lik borcun ödendiğini ancak taşınmazın üzerinde ihtiyati tedbir olması nedeniyle devir işleminin gerçekleştirilemediğini, tedbirin kaldırılması halinde dava konusu taşınmazı müvekkilinin devralacağından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın adli yardım talebini içerir dilekçesi ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, davacı tarafın üzerine kayıtlı gayrimenkulün 1/25 hissesinin kendisine ait olduğu, aracı evlilik birliği içerisinde alınmış olduğu, davacı tarafın kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin giderleri ödeme gücünden yoksun olduğu kanaati ile adli yardım talebinin kabulüne karar verildiği, dava konusu taşınmazın devredildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı, ancak tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın taraflarca aile konutu olarak kullanıldığı, dava konusu aile konutunun davalı ... tarafından diğer davalı ...'e devri sırasında davacı eşin açık rızasının alınmadığı bu hususta 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince eşin açık rızasını aradığından, yapılan işlemin geçerli olmadığını kabul etmek gerektiği, aranan koşulların oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Küçükköy Mah. 5614 Ada, 9737 Parselde kayıtlı 2. Kat 3 numaralı bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malik olan diğer davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalılardan Murat vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece tedbir kararı kaldırıldığında taşınmazı müvekkilinin devralacığını, tapu senedini de ibraz edeceğini belirttiği halde davacının bunu kabul etmediğini, kötü niyetli dava açtığını, adli yardımdan yararlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalılardan Fatih vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazı diğer davalıdan olan alacağına karşılık inançlı işlem neticesinde devraldığını, taşınmazın devrinin usul ve yasaya uygun olduğunu, diğer davalının müvekkiline olan 220.000,00 TL borcunu ödediğini, taşınmazın üzerindeki tedbirin kaldırılması halinde taşınmazın diğer davalıya devredileceğini, öncelikle tedbirin kaldırılarak devrin sağlanmasına, aksi halde usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini belirterek istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, sonuç itibariyle mahkeme kararı maddi gerçeğe, usul ve yasaya uygun olduğu, davacının adli yardım talebinin kabulünde usule aykırılık bulunmadığı davalıların açıkça davayı kabulleri bulunmadığı, şarta bağlı kabul hukuki sonuç doğurmayacağı, kaldı ki, davalı ...'in davanın reddini istediği, davalıların istinaf talepleri yerinde görülmediği gerekçesi ile davalıların istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; davanın kabulü ile adli yardım talebinin kabulünün kadının boşanma davasında tesis edilen nafaka geliri ve kira getirisi bulunan taşınmazları mevcut olması sebebiyle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil davasının ve davacının adli yardım talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 336 ncı ve 337 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.