"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 5. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların duygusal ve cinsel birlikteliklerinden davalının hamile kaldığını, davalının 11.05.2015 tarihinde Kader isimli ortak çocuğu dünyaya getirdiğini, ancak davalının ortak çocuğu davacıya hiç göstermediğini, davalı tarafından çocuğun baba hanesine nüfus kaydına var olmayan bir kişinin baba olarak yazdırıldığını, uzun uğraşlar sonucu davacının çocuğu resmi olarak tanıdığını, davacının bir buçuk senedir küçüğü görmediğini, davalının küçüğü göstermemek için asılsız iddialarda bulunarak davacıdan şikayetçi olduğunu ve uzaklaştırma kararı aldırdığını ileri sürerek ortak çocuk ile davacı baba arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddilarının asılsız olduğunu, davalının Kerem isimli erkek arkadaşı ile birlikteliklerinden küçük Kader'in dünyaya geldiğini, davacı erkek ile davalı kadının cinsel ilişkiye hiç girmediklerini, davacının Kader'i davalı kadının bilgisi dışında nüfusta tanıdığını, ayrıca davacının alkol ve madde bağımlısı biri olduğunu, hakkında açılmış davalar bulunduğunu, küçüğün babası olmayan bir kimseyle küçük arasında kişisel ilişki kurulmasının uygun olmadığını, davacının aynı konuda ... 1.Aile mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların gayri resmi birlikteliklerinden Kader isimli ortak çocuklarının bulunduğu, davacı babanın çocuğu tanıma senedi ile tanıdığı, evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etme hakkı bulunduğu, küçüğün babasını tanımadığı, babayla görüştürülmediği, uzun vadede öz babasından ayrı kalmanın çocuğun psikososyal gelişimine olumsuz etkisinin olacağı, davalı anne küçüğün babasının davacı olmadığını iddia etmişse de 09.12.2021 tarihli sosyal inceleme raporu da gözönüne alınarak, davanın kabulü ile velayeti davalı annede bulunan müşterek çocuk ile davacı baba arasında çocuğun yaşı, babayla hiç görüşmemesi ve kişisel ilişki tesisine dair hükümlerin kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve şartların değişmesi halinde değiştirilebileceği, davalı anne, küçüğün babasının davacı olmadığını iddia etmiş ise de; yargılamanın başlangıcından itibaren davalı tarafından açılan ve mahkememizce bekletici mesele yapılan tanımanın iptali davalarının görevsizlik, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararlarla sonuçlandığı, davacı annenin ısrarla DNA testi yaptırmadığı ve mahkemece alınan sosyal inceleme raporunda DNA testi yaptırmak istemediğini beyan ettiği, davacının çocuğun yasal olarak babası olarak görülmesi ve aksinin ispatlanmamış olması nedeniyle davanın kabulüyle davacı baba ile ortak çocuk arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü haftası Cumartesi günü saat 12.00'den saat 15.30'a kadar, dini bayramların 2 inci günü saat 12.00'den saat 15.30'a kadar şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalı kadının Kerem isimli arkadaşı ile olan birlikteliğinden davaya konu çocuğun dünyaya geldiğini, davacının madde bağımlısı olduğunu, çocuğa cinsel taciz suçu da olmak üzere bir çok sabıkasının olduğunu, davacının küçüğün babası kesin olmadan kişisel ilişki tesisine karar verilmesinin yanlış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırılık olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin davanın kabulüne yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalı kadının Kerem isimli erkek arkadaşıyla olan birlikteliğinden Kader isimli çocuğun dünyaya geldiğini, davalı kadın ile kısa süre arkadaşlık yapan erkeğin, kadını takıntı haline getirdiğini, davacının davalıya karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediğini buna ilişkin olarak ... Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davacının madde bağımlısı olduğunu, davalı ile aralarında pek çok ceza davası olduğunu, çocuğun babasının kim olduğu kesin olarak anlaşılamadan davacı ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının madde bağımlısı olduğunu, cinsel taciz suçlarından sabıkası olduğunu, bu suçların bazı mağdurlarının çocuk olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulmasına kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya gelen çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine olup olmadığı ile kurulan kişisel ilişki süresinin babalık duygularına yeter düzeyde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nn 3 üncü maddesi, Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası,370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Velâyet ve çocuklar ile kurulan kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin dahi göz önünde tutulması gerekir. Velâyeti annede olan küçük Kader ile nüfus kaydında baba olarak görülen davalı arasında kişisel ilişki kurulurken aslolan küçüğün fikri ve bedeni ilişkisinin gelişmesidir. Gözönünde tutulması gereken temel ilke de, çocuğun üstün yararı (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; 4721 sayılı Kanun, md.339/1, md.343/1, md.346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Somut olayda davalının çocuğa karşı cinsel taciz, huzur ve sükunu bozma gibi suçlardan sabıkasının olduğu, öte yandan davacı kadın tarafından cinsel saldırı nedeniyle davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve erkeğin birden fazla kez ceza evine giriş çıkışlarının olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacının iddiaları doğrultusunda davalı hakkındaki suç isnatları ve sabıka kayıtlarına ilişkin bilgi ve belgelerin araştırılarak ortak çocukla şahsi ilişki kurmasına engel mahiyette olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla idrak çağında olduğu anlaşılan ortak çocuk Kader'in velayet hakkındaki tercihi de sorularak, taraflarla ve çocukla görüşen 3 kişilik uzman heyetinden sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, kişisel ilişki konusunda yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.