Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2552 E. 2023/6168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasındaki geçimsizliğin boşanma nedeni olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ve miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taraflar arasındaki deliller ve tanık beyanları ışığında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ve davalı erkeğin kusurlu olduğuna dair değerlendirmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, davacı kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarının da hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/23 E., 2023/52 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/207 E., 2022/498 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin son 3-4 aydır müvekkiline sürekli psikolojik baskı yaptığını, seni istemiyorum deyip gitmesini istediğini, sinkaflı sözler kullandığını, gitmez ise çocukların yemeğine zehir katacağını, davacının üzerine iftira atacağını, davacıyı köyde hayvan bakıcısı olarak kullandığını, davalının "sen bir köpeksin it gibi sürüneceksin benim kölem olarak çalışacaksın havyanlarıma bakacaksın" dediğini, davalının hemen hemen her gün müvekkilini darp ettiğini, davalının müvekkiline hizmetçi muamelesi yaptığını, davalının müvekkilini Niğde otogarına bırakıp gittiğini, kendisine zırnık koklatmayacağını "ne halin varsa gör" dediğini, davalı tarafından müvekkilinin atıldığını, müvekkilinin herhangi bir gelirinin olmadığını, müvekkili hiç bir eşyasını almadan geldiğini, davalı erkeğin maddî durumunun iyi olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin kendisine verilmesine, yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile her bir çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 175.000,00 TL maddî, 175.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, eşinin gezmek için babasının evine gittiğini bir daha dönmediğini ve boşanma davası açtığını, iddiaların doğru olmadığını, baba mesleği olan hayvancılık işi ile uğraştığını, kazançlarının ortak olduğunu, ne istiyorsa ortak kazançtan aldığını, defalarca eşini çağırdığını, eşinin buna rağmen gelmediğini, kesinlikle eşini evden kovmadığını, kendisinin evden ayrıldığını, çocukların eğitiminin devam ettiğini, çocukları doğup büyüdüğü yerden neden koparmak istediğini anlamadığını, 20 yıllık evliliği sudan sebeplerle bitirme gayesinde olan davacı ile ortak yaşam sürdürme gayesi kendisinde de kalmadığını, boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin tarafına verilmesini, yargılama giderleri ve vekâleti ücretin karşı yanda bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Aksaray 2. Aile Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş, yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyaya bakan Niğde 1. Aile Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça dava dilekçesinde her ne kadar davalı erkeğin son 3-4 aydır "seni istemiyorum, sana iftira atarım, s.ktir git bu evden, çocukların yemeğine ilaç katar zehirlerim senin üzerine kalır" vb. şeklinde hakaret ve tehdit içerikli söylemlerde bulunduğu, hayvanlarına zorla baktırdığı, şiddet uyguladığı, evin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı ve hizmetçi muamelesi yaptığı, en son olayda evden kovduğu ve davacı kadını otogara bırakarak "seni istemiyorum, sana zırnık koklatmayacağım, ne halin varsa gör" vb. şeklinde söylemlerde bulunduğu iddia edilmiş ve son olaya ilişkin video kaydına delil olarak dayandığı belirtilmiş ise de verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen dosyaya delil mahiyetinde video kaydı sunulmamış olduğu, davacı tarafın iddialarının dinlenen tanık beyanları ile desteklenmediği, davalının davacı kadının aile ziyareti bahanesiyle evi terk ettiği ve defalarca ileri sürmesine rağmen geri gelmediği yönündeki savunması dikkate alındığında davacının iddialarının ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine, tarafların ortak çocukları ... ile ...'in velâyetinin tedbiren davalı baba ...'e verilmesine, davacı kadın yararına dava tarihi olan 06.12.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere taktir olunan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararı reddedilen boşanma ve fer'îleri davası, tedbiren velâyet ve kaldırılan tedbir nafakası yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında delillerin değerlendirilmesi sonucu kusurlu vakıaların tespiti ile kusur derecesinin belirlenmesinde hata edildiği, dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı erkeğin iddialarını ispatlayamadığı, davacı tanık beyanından davalının davacıya küfür ettiğinin ispatlandığı ve davalının kusurlu olduğu anlaşılmış olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince davanın ispat edilememesi nedeni ile reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, belirlenen kusur durumuna göre davalı erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasına hükmedilmesi ve takdir edilen tedbir nafakası miktarının yerinde olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yasal şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün tamamının kaldırılmasına, yerine; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, davacı yararına vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı asıl temyiz dilekçesinde özetle; velâyet ve boşanma kararını temyiz etmediğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tanık beyanlarına göre davacının da kendisine hakaret ettiğini, davacı yararına tazminata hükmedilemeyeceğini, davacının kardeşleri ile temizlik işi kurduğunu, düzenli geliri olduğu, kendisinin bir kısım hayvanlarının da çalınması sebebi ile maddî olarak zor durumda olduğunu, 3 çocuğunun tüm ihtiyaçlarını kendisinin giderdiğini, hükmolunan nafaka ve tazminatları ödemesinin kendisi ve çocukları yokluğa sürükleyeceğini, kadının vekili davadan çekildiği halde yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar ile vekâlet ücreti yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu amddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...