"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1252 E., 2022/1475 K.
KARAR : Bozma sonrası hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiş, bu kararın davacı vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli ve 2022/2-141 Esas, 2022/406 Karar sayılı ilâmı ile, davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Daire kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilerek dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı artırılarak 200.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 03.12.1997 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşini aldattığını, başka bir kadından çocuk sahibi olduğunu, eşler arasında sosyal ve kültürel farklar bulunduğunu, şiddetli geçimsizlik yaşandığını, evlilik birliğinin yürütülemediğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 1.000TL tedbir-iştirak, müvekkili yararına 2.000TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 400.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuş ve yargılama aşamasına kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 01.03.2018 tarihli ve 2016/900 E., 2018/101 K. sayılı kararı ile; erkeğin eşini aldattığı, başka bir kadından çocuk sahibi olduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayetlerin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir-iştirak, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 400.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
lk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı yasal süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 10.06.2020 tarihli ve 2018/1483 E., 2020/647 K. sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kusur belirlemesinin ... olduğu, ortak çocuklardan Şevval ve kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden kararın isabetli bulunduğu ne var ki diğer çocuk Burak’ın dava tarihinde ergin olduğu, dolayısıyla Burak yönünden velayet düzenlemesi yapılamayacağı gibi tedbir ve iştirak nafakasına da karar verilemeyeceği ayrıca kadın yararına manevi tazminat şartları oluşmakla birlikte tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle davalının sair istinaf itirazlarının reddine, kadın yararına 150.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, ortak çocuk Burak ... için velayet ve nafaka düzenlemesine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli kararına karşı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/6806 E. ve 2021/659 K. sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminatın az olduğunu belirterek hüküm bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 27.05.2021 tarihli ve 2021/256 E., 2021/902 K. sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) ile benimsenen istinaf yolu incelemesi sonrasında artık Yargıtayın tamamen bir hukukî denetim ve içtihat mercii olduğu, temyiz incelemesinde maddi vakıa ve delil değerlendirilmesine girilemeyeceği, sadece hukukî denetim yapılması gerektiği, 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesi ile temyiz incelemesinin kapsamının belirlendiği, bozma sebebi nispi nitelikte ise tespit edilen bozma sebebinin hükmü etkilemesi gerektiği, nitekim karara etki eden yargılama hatası veya eksikliklerin mevcut olması hâlinde bunların bozma sebebi sayılabilmesi için ayrıca hüküm sonucunu etkilemiş olmaları gerektiği, buna karşılık dava şartlarının bulunmaması veya taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin yasal bir sebep olmadan kabul edilmemesi hâllerinin ise mutlak bozma sebebi olduğu, somut olaya gelindiğinde ise Yargıtayca temyiz incelemesi sonucunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 174. üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile düzenleme altına alınan maddi-manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin hukukî denetimin yapıldığı, buna göre davalının kusurlu eylemeleri nedeniyle davacı yararına maddi-manevi tazminat ödenmesine karar verilmesinin ... olduğunun Yargıtayın hukukî denetiminden geçtiği, bunun ötesinde tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas fiillerin ağırlığı da değerlendirilerek 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi uyarınca takdir edilen tazminatların miktarlarına yönelik bozma yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun29.03.2022 tarihli ve 2022/2-141 Esas, 2022/406 Karar sayılı ilâmı ile; kararın 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesine göre temyiz edilemeyecek kararlardan olmadığı, aynı Kanun'un 369 uncu maddesine göre Yargıtay'ın bölge adliye mahkemesi gibi istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı bir inceleme yetkisinden ziyade tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleri ile bağlı olmaksızın kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü hususları inceleyebileceği, Yargıtay'ın maddi vakıalara bağlanan sonuçları, taraflar lehine veya aleyhine hükmedilen tazminatların miktarlarını denetlemekle yükümlü olduğu, somut olayda Bölge Adliye Mahkemesinin maddi vakıa ve delilleri ... belirlemesine rağmen bunlarla varılacak hukukî sonucu yanlış değerlendirmiş bir başka ifade ile hata yapmış olduğu, Daire kararının yerinde olduğu gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Daire kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozularak dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Son Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek, 200.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen son kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, yargılamada geçen zaman içerisinde paranın alım gücündeki değişim belirtilerek; manevi tazminatın miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi ... bulunmamıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.