"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1248 E., 2022/1473 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairenin 02.03.2020 tarihli ve 2020/463 Esas, 2020/1863 Karar sayılı kararıyla kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiş, bu kararın davacı kadın vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.03.2022 tarihli ve 2021/2-1009 Esas, 2022/363 Karar sayılı ilâmı ile, davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Daire kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilerek dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı artırılarak 80.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, evi terk ettiğini ve maddî desteğinin bulunmadığını ileri sürerek: tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine aylık 1.000TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların ... olmadığını, tarafların sürekli olarak tartıştığını ve bu nedenle erkeğin geçici süre evden ayrıldığını, fiili ayrılık döneminde bir kadınla tanıştığını ve onunla evlenmeyi düşündüğünü, kadının hukuka aykırı şekilde elde ettiği fotoğrafları kullanarak başka bir mahkemede zina sebebiyle boşanma davası açıp davadan feragat ettiğini, aile büyüklerinin araya girmesi ile tarafların barışarak yeniden birlikte yaşamaya başladıklarını, erkeğin barışma tarihinden sonra başka bir kadın ile görüşmediğini belirterek; kadının boşanma davasının kabulü ile fer'î taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2017 tarihli ve 2016/93 Esas, 2017/883 Karar sayılı kararıyla; erkeğin zina yaptığının sübut bulduğu gerekçesi ile; kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ... maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk Betül'ün velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili reddedilen yoksulluk nafakası, çocuk lehine hükmedilen nafakaların ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı; davalı erkek vekili kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.02.2019 tarihli ve 2018/394 Esas, 2019/244 Karar sayılı kararı ile; kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle; kadının tazminatların miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılmasına, 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının sair ve erkeğin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 02.03.2020 tarihli ve 2020/463 Esas, 2020/1683 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yaranna takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün tazminatların miktarı yönünden bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2020/586 Esas, 2021/106 Karar sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) ile benimsenen istinaf kanun yolu incelemesi sonrasında artık Yargıtay’ın tamamen bir hukuki denetim ve içtihat mercii olduğu, temyiz incelemesinde maddî vakıa ve delil değerlendirilmesine girilemeyeceği, sadece hukuki denetim yapılması gerektiği, 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesi ile temyiz incelemesinin kapsamının belirlendiği, bozma sebebi nispi nitelikte ise tespit edilen bozma sebebinin hükmü etkilemesi gerektiği, nitekim karara etki eden yargılama hatası veya eksikliklerin mevcut olması halinde bunların bozma sebebi sayılabilmesi için ayrıca hüküm sonucunu etkilemiş olmaları gerektiği, buna karşılık dava şartlarının bulunmaması veya taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin yasal bir sebep olmadan kabul edilmemesi hallerinin ise mutlak bozma sebebi olduğu, somut olaya gelindiğinde ise kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve devamındaki maddeleri dikkate alındığında tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı uyarınca uygun olduğu gerekçesiyle; bozma kararında direnilerek 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.03.2022 tarihli ve 2021/2-1009 Esas, 2022/363 Karar sayılı ilâmı ile; kararın 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesine göre temyiz edilemeyecek kararlardan olmadığı, aynı Kanun'un 369 uncu maddesine göre Yargıtay'ın bölge adliye mahkemesi gibi istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı bir inceleme yetkisinden ziyade tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleri ile bağlı olmaksızın kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü hususları inceleyebileceği, Yargıtay'ın maddî vakıalara bağlanan sonuçları, taraflar lehine veya aleyhine hükmedilen tazminatların miktarlarını denetlemekle yükümlü olduğu, somut olayda Bölge Adliye Mahkemesinin maddî vakıa ve delilleri ... belirlemesine rağmen bunlarla varılacak hukukî sonucu yanlış değerlendirmiş bir başka ifade ile hata yapmış olduğu, Daire kararının yerinde olduğu gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Daire kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozularak dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Son Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek, 80.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen son kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunun ... olmadığını, ... olduğu düşünüldüğünde de memur olarak görev yapan ve yeniden evlenip iki çocuğu olan erkek aleyhine hükmedilen tazminat miktarlarının fazla olduğunu belirterek; kesinleşen hususlar ve tazminatların miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminatların miktarı haricindeki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.