"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/124 E., 2023/119 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/716 E., 2022/809 K.
Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... evli olup tarafların 2017 yılından beri Kayseri ili Kocasinan İlçesi Kavakyazısı 2. Mıntıka 956 Ada 893 Parsel 9. Kat 18 Nolu bağımsız bölümü aile konutu olarak kullandıklarını, söz konusu taşınmazın bilgisi ve onayı dışında, rızası alınmaksızın 09.12.2019 tarihinde davalı eş tarafından diğer davalı ...'a devredildiğini haricen öğrendiğini, yapılan bu devir işleminin kanunen geçersiz olduğunu, iptali gerektiğini, dava konusu taşınmaz uzun yıllardır aile konutu olarak kullanılmakta olduklarının sabit olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, taşınmazın davalılardan ... adına olan kaydının iptali ile davalılardan ... adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açık bir şeklide dava konusu taşınmazın satışına muvafakat edildiğini, öte yandan tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazın satın alınmasında tapu kaydına güvendiği ve iyi niyetli olduğunun kabulü gerektiğini, davacı ve eşi olan diğer davalının beyanları birlikte değerlendirildiğinde, ızrar kastı ile hareket ettikleri, satın aldığı taşınmazı, yasalarca tanınan hakları 4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde kullanarak haksız menfaat sağlama peşinde oldukları açıkça orta olduğunu, yine, davacı ve eşinin hukuken geçerli satış işlemini geçersiz hale getirecek eylemeleri ve eldeki davayı açmayı satış aşamasında ve öncesinde birlikte planladıklarının anlaşıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmazı adına kayıtlı iken diğer davalı ...'a tapudan 2019 yılında devrettiğini ancak bu taşınmazı diğer davalıya satmadığını, devrettiği tarihten bu yana dava açılan evde davacı eşiyle birlikte halihazırda da oturmakta olduğunu, kendisinin ...Tavukçuluk Gıda ve Tarım Ür.Ltd.Şti'nin ortaklarından olduğunu, bu şirketin davalı ...'ın sahibi olduğu ve Balkesir Bandırmada bulunan Are Veteriner İlaç ve Yem Katkı İvlad. San. ve Tic. Ltd. Şti'ye olan borçlarının teminatı olarak diğer ortakları Bayram T. ve Mustafa T. ile beraber evlerini hep birlikte aynı gün teminat amaçlı devrettiklerini, bu devir karşılığında ...'dan hiçbir bedel de almadığını, aynı şekilde diğer ortaklarının da kendi evlerini devrederken yine ...'dan bir bedel almadıklarını, ... ile o dönem arkadaş oldukları için ve kendisine güvendiklerini, diğer ortaklarımın da evlerine bir şey olmayacağını onlara belirttiğini ve onlar da bu güvene istinaden evlerini devrettiklerini, teminat amaçlı devrettiğimiz için eşine haber vermek veya onun rızasına almak zorunda hissetmediğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, tanık beyanları ve adres kayıtlarına ilişkin araştırmalar neticesinde davaya konu taşınmaz davacı ve davalı ... tarafından 23.05.2017 tarihinden itibaren aile konutu olarak kullanılmaya başlandığı ve yine keşif sırasında taşınmazın davacı tarafça aile konutu olarak kullanıldığının görüldüğü, dosyaya celp edilen abonelik sözleşmeleri ve adres kayıt belgeleri ile sabit olduğu, davalı eş dava konusu aile konutunu 09.12.2019 tarihinde davalılardan ...'a devrettiği, davalılarca davacı eşin açık rızasının alındığının ispatlanmadığı, açık rıza alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğunun kabulün gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davarın kabulüne, Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Kavakyazısı 2. Mıntıka Mahallesi, 956 ada, 893 parsel, 18 nolu bağımsız bölümün ... adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile, eski malik diğer davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlanamadığını, cevap dilekçesinde sunulan delillerin toplanmadan karar verildiğini, davacının açık rızasının olduğunu, kira sözleşmesi doğrultusunda tarafların konutta oturduklarını, dürüstlük kuralına aykırı şekilde dava açtığını, dayandıkları yemin teklifinin hatırlatılmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutunu olan taşınmazın diğer eşin rızası olmadan davalı ... Yorulmaza'a devredildiğinin anlaşıldığı, Mahkemenin kabul kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; diğer davalı ile aralarında kira sözleşmesi olduğunu, kira sözleşmesi ise 09.12.2019 tarihinde yapıldığını, aradan geçen bunca zaman içerisinde davacının eşi diğer davalı Mustafa Tecik ile birlikte yaşayıp bunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, satışı tarihinde aile konutu şerhinin bulunmadığını, bu husus bile başlı başına iyi niyetli olduğunun göstergesi olacağını, tapu kaydına güven ilkesi gereğince kazanımının korunması gerektiğini, delillerinin arasında açıkça yemin delilinin bulunduğunu, yemin teklif hakkının hatırlatılmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu sebebiyle tapu iptal ve tescil davasında davacı eşin rızasının bulunup bulunmadığı ile, davalının iktisabının iyi niyet kuralları çerçevesinde korunmasının gerekip gerekmediği, yemin delilinin hatırlatılmamasının sonuca etkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 nci ve 6 ncı maddesi, 194 üncü ve 1023 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 225 inci ve devamı maddeleri, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.