"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/119 E., 2023/118 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/318 E., 2022/827 K.
Taraflar arasındaki ... kadın vekili tarafından açılan asıl nafaka alacağı davası ve birleşen boşanma davası ile davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan karşı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından her iki boşanma davası ve fer'îleri ile birleşen nafaka davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre asıl davada temyize konu edilen yıllık toplam nafaka miktarı 24.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; ... kadın vekilinin asıl dava olan bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı- davalı kadın vekilinin tedbir nafakası davası dışında kalan yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili asıl dava ve karşı dava cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik süresince kadına maddî destek sağlamadığını bu nedenle taraflar arasında tartışmalar olduğunu, erkeğin kadını evden kovduğunu ve geri dönmemesi için tehdit ettiğini, erkeğin ekonomik durumunun oldukça iyi olduğunu iddia ederek karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili birleşen dava ve birleşen dava cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik süresince kadına maddî destek sağlamadığını bu nedenle taraflar arasında tartışmalar olduğunu, kadının en temel ihtiyaçlarını dahi önceki evliliğinden olan kızının maddî yardımlarıyla karşılamak zorunda kaldığını, erkeğin kadına karşı uyguladığı ekonomik şiddet nedeniyle taraflar arasında tartışma çıktığını ve kadını evden kovduğunu, erkeğin ekonomik durumunun oldukça iyi olduğunu, kadının kızını arayarak boşanma istediğini söylediğini sonra şaka yaptığını belirttiğini, kadının üzerine kapıyı kilitleyerek işe gittiğini, çocuklarını görmek için sürekli ilk eşinin evine gittiğini ve hatta nafaka dışında eski eşinin masraflarını da karşıladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, her yıl ÜFE oranında arttırılmak üzere kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî tazminat ve 500.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili asıl dava cevap-karşı dava ve birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin her daim eşinin ihtiyaçlarını karşıladığını, tarafların 05.02.2021 tarihinde görücü usulü evlendiklerini, ortak çocukları bulunmadığını, bu evliliğin erkeğin ikinci evliliği olup karşı tarafın önceden kaç kez evlendiğinin erkek tarafından bilinmediğini, davacı-karşı davalı kadının rahminin alındığını ve bu önemli durumun evlenmeden önce erkekten saklandığını,kadının evlenmeden önce sigorta borçlanması yaptığını, bu borcun ödenmesini istediğini ancak erkeğin ödeyecek gücü olmadığını söylediğinde kadının erkeğe soğuk davranmaya başladığını, eviyle ve eşiyle ilgilenmeyerek yükümlülüklerini ihlal ettiğini, evlilikten kısa bir süre sonra böyle bir talepte bulunmasının maddî çıkar elde etmek olduğunu, her fırsatta erkekten maddî çıkar elde etmeye çalıştığını ve kötü niyetli olduğunu, evde yemek ve temizlik yapmadığını, eşinin ihtiyaçlarıyla hiç ilgilenmediğini, eve gelen misafirlere soğuk davranarak erkeğin onlara karşı mahcup olmasına sebebiyet verdiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... kadının; evlilik öncesi rahminin alındığını eşinden gizlediği, eşinden sürekli maddî taleplerde bulunduğu, eve gelen misafirlere karşı ilgisiz davrandığı, buna karşın davalı-davacı erkeğe isnat edilen kusurlu eylemlerin dosya kapsamında yasal deliller ile ispatlanamamış olduğu, tarafların ayrı yaşamalarının tamamen davacı- karşı davalı kadının kusurlu eylemlerine dayalı olduğu gerekçesi ile; davacı- karşı davalı kadının koşulları oluşmayan bağımsız tedbir nafakası istemli davasının reddine karar verilmesi gerektiği, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılması tamamen davacı- karşı davalı kadının tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, davalı- karşı davacı erkeğe atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediği, erkeğin boşanma istemli davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı- birleşen dosya davacısı kadın tarafından açılan boşanma istemli birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun tam olduğu dikkate alınarak erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı- karşı davalı kadının tam kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat talebi ile yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının bağımsız tedbir nafakası istemli davasının reddine, erkeğin boşanma istemli davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karşı dava tarihi olan 16.06.2021 tarihinden itibaren davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı erkek yararına 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı kadından alınarak davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,davacı kadının boşanma istemli davasının reddine, asıl dosya üzerinden davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedildiğinden birleşen dosya üzerinden tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 inci maddesine dayalı tedbir nafakası davasının reddi, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın reddi ve maddî - manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve erkek tarafından karşı davanın kabulüne, kadın tarafından birleşen dosya ile açılan boşanma davasının ve asıl dava ile açılan tedbir nafakası davasının reddine karar verilmesinde, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı - karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu anlaşıldığından maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik görülmediği anlaşıldığından usul ve kanuna uygun olan hükme karşı ... kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 inci maddesine dayalı tedbir nafakası davasının reddi, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın reddi ve yoksulluk nafakası ile maddî - manevî tazminat taleplerinin reddi, tedbir nafakasının miktarı ile erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında ve davacı kadının açtığı önlem nafakası davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, ayrı yaşamalarına yönelik kusurun kimden kaynaklandığı, kusur tespitinin doğru olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir nafakasının miktarının az olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 inci ve 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 197 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi. 6098 sayılı Kanun 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince, boşanmaya neden olan olaylarda, davacı- davalı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek kadının birleşen boşanma davasının reddi ile erkeğin karşı davasının kabulüne tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; İlk Derece Mahkemesince erkeğin kadını evde kilitleyip işe gittiği ve kadının önceki evliliğinden olan kızına "ben annenden boşanacağım" dedikten sonra şaka yaptığını beyan ederek kadının kendisine bağlılığını test ettiği vakıalarının dinlenilen tanık beyanları ile ispatlandığı, erkeğe bu eylemlerin kusur olarak yüklenmesi gerektiği, yine kadının kusurlarının ise gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve evliliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. ... kadın birleşen boşanma davası açmakta haklıdır. O halde kadının birleşen boşanma davasının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince eşit kusurlu eş yararına maddî- manevî tazminata hükmedilemez. Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere taraflar eşit kusurlu olup, erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü madde de belirtilen tazminat koşulları oluşmamıştır. Bu husus nazara alınmadan kusur durumunun hatalı belirlenmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz". İlk Derece Mahkemesince her ne kadar kadının tam kusurlu olması nedeniyle şartları oluşmadığından yoksulluk nafakası istemi reddedilmişse de yukarıda (1) nolu paragrafta açıklandığı üzere tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmıştır. Hal böyle iken, Mahkemece, kadının yoksulluk nafakası konusunda tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilmek suretiyle olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davacı- davalı kadın vekilinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının birleşen davanın reddi, kusur değerlendirmesi, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının birleşen davanın reddi, kusur değerlendirmesi, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile kadının yoksulluk nafakası talebi yönlerinden BOZULMASINA,
4.Davacı- davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.