"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1946 E., 2022/2024 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/535 E., 2021/353 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, bunun kadının kusurlarından kaynaklandığını, çocukların evlenmesi ile kadının değiştiğini, eve almadığını, birleşme çabalarını karşılıksız bıraktığını, 14 seneden beri ayrı yaşadığını belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının çoğu zaman geceyi dışarda geçirdiğini, bazen eve hiç uğramadığını, ansızın eve gelip tüm eşyalarını toplayarak ve kış için almış oldukları kömürleri de yükleterek, evi terk ettiğini, elektrik ve suyu kestirdiğini, hayatındaki diğer kadınla birlikte olduğunu,eşe karşı isteksiz davrandığını, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, tehditlerde bulunduğunu, ayrı bir hayat kurduğunu ve başka bir kadınla yaşamına devam ettiğini belirterek erkeğin davasının reddine, kendi davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle, kabul edilmediği takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddi ve 150.000,00 manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin başka kadına ev açmak ve onunla yaşamak sureti ile zina ettiği belirterek ve tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu nedeni ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiş ve erkeğin çalışmaya engel hastalığı nedeniyle nafaka ödeyemeyeceği değerlendirilerek kadının davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 22.000,00 TL maddi ve 22.000,00 TL manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakasının reddi ile erkeğin davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde .taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dava yönünden de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur değerlendirilmesi, maddi - manevi tazminat miktarı, tedbir - yoksulluk nafakası talebinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bir kısım tanıklarla arasında husumetinin olduğunu belirterek husumet iddiasında bulunduğu Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/1449 soruşturma sayılı dosyası ve tanık beyanları kapsamında tanıklar Tuğba, Fenise ve Muammer ile erkek arasında husumetin sabit olduğu anlaşılmakla bu tanıkların beyanlarının hükme esas alınmasının isabetsiz olduğunu ve kadın lehine hükmedilen tazminatlara kesinleşmeden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile tazminatlara ilişkin hükme ek hüküm olarak kadın lehine hükmedilen tazminatlara kesinleşmesinden itibaren yasal faiz işletilmesine, gerekçenin düzeltilmesine tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, 35 senelik evlilik sonrasında koca aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının oldukça düşük kaldığını, zina eden kocanın tam kusurlu olduğunu, erkeğin başkaca pek çok kusuru olduğunu, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, ekonomik, sosyal şartlar ve yaşına bakıldığında kadının nafakasının kaldırılmasının vicdanları yaraladığını, çocuklarına ve çevreye muhtaç kaldığını belirtilerek bir kısım tanık beyanlarının hükme esas alınmaması, tazminatların miktarları, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen nafaka talebinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci, maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Davalı-karşı davacı kadının iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevi tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Yukarıda açıklanan sebeplerle, boşanmaya neden olan vakıalarda erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi uyarınca uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1) Yukarıda (2) inci ve (3) üncü paragraflarda belirtildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2) Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.