Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2578 E. 2023/5530 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan zina sebebine dayalı boşanma davasında, kadının zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin ve tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usul ve yasaya uygunluk bulunduğu ve kadının zina eyleminin ispatlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/135 E., 2023/122 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/221 E., 2022/650 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 2009 yılında evlendiklerini, ortak üç çocukları bulunduğunu, evliliklerinin 2020 yılı Mart ayının ilk haftasına kadar devam ettiğini, kadının şüpheli davranışları olduğunu ve müvekkiline "Boşanalım, sen evden git, bizim nafakamızı karşıla" şeklinde söylediğini, daha sonra müvekkilinin, eşinin bir başka erkek ile üç yıldır görüşmekte olduğunu, hatta bu kişi ile kadının tabiri ile evlilik hayatı yaşadığını öğrendiğini, kadının, müvekkilini aldattığını tüm aile fertlerinin ve tanıkların huzurunda beyan ettiğini, müvekkilini tehdit ettiğini, kadının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, öncelikle kadının zinası sebebiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, uygun görülmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davası ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili davaya cevap ve karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının gerçeklikten uzak ve soyut iddialar olduğunu, kabul etmediklerini, müvekkilinin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediğini, erkeğin 2015 doğumlu ortak çocuk Ö.nün kendinden olmadığını iddia ettiğini, müvekkiline fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, annesinin etkisi ile hareket ettiğini ve kazancını annesine aktardığını, ihtiyaçları karşılamadığını, ilgilenmediğini, çocukları servise yazdırmadığını, arabayı ise sadece çocukları okuldan almak için kullanmaya izin verdiğini, son tartışmada müvekkilini darp ettiğini ve "Akşama evimi boşaltın, yoksa o evi gelip yakacağım" şeklinde tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının zina eyleminin sabit olduğu, tarafların tekrar birlikte yaşamalarından sonra gerçekleşen erkeğin kusurlu bir davranışının ise ispatlanamadığı gerekçesi ile erkeğin zina sebebine dayalı davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 550,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek lehine 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili

istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, tanıklar tarafından, aile toplantısında müvekkilinin baskı altında söylediği sözlerin ifade edildiğini, aile toplantısının hukuka aykırı şekilde ses kaydının alındığını ve bu toplantıya katılan tanıkların, toplantıda müvekkilinin ikrarlarını ifade ettikleri beyanlarının hükme esas alınamayacağını, dosya kapsamında müvekkilinin baskı altında söylediği beyanlar harici somut bir delilin bulunmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, zina fiili bakımından hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin baskı altında olmadığı yönündeki gerekçenin ise hatalı olduğunu, erkeğin süreklilik arz eden davranışlarının müvekkili tarafından affedilmiş sayılamayacağını ve karşı davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, erkek lehine tazminat şartlarının oluşmadığını ve düzenli işi ve geliri olmayan müvekkilinin ödeyecek gücü bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen karşı davası, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, gerçekleşen kusur durumuna göre zinaya dayalı asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve karşı davanın reddine karar verilmesinde,

mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren erkek lehine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek lehine tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadının tam kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakası talep edildiği halde, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden re'sen kararın düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, Nevşehir Aile Mahkemesinin 2020/221 Esas ve 2022/650 Karar sayılı ilamının "Asıl dava yönünden" başlığı altındaki altı nolu bendinin re'sen kaldırılmasına, ortak çocuklar lehine dava tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, tanıklar tarafından, aile toplantısında müvekkilinin baskı altında söylediği sözlerin ifade edildiğini, aile toplantısının hukuka aykırı şekilde ses kaydının alındığını ve bu toplantıya katılan tanıkların, toplantıda müvekkilinin ikrarlarını ifade ettikleri beyanlarının hükme esas alınamayacağını, dosya kapsamında müvekkilinin baskı altında söylediği beyanlar harici somut bir delilin bulunmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, zina fiili bakımından hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin baskı altında olmadığı yönündeki gerekçenin de hatalı olduğunu, erkeğin süreklilik arz eden davranışlarının müvekkili tarafından affedilmiş sayılamayacağını ve karşı davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, erkek lehine tazminat şartlarının oluşmadığını ve düzenli işi ve geliri olmayan müvekkilinin ödeyecek gücü bulunmadığını, istinaf başvurularının gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen karşı davası, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan zina sebebine dayalı boşanma davasında kadının zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davasında af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.