Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2579 E. 2023/1772 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, kadından kaynaklanan ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı ve davanın reddinin hatalı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evi terk ettiği ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı tespitlerine dayalı olarak boşanma davasını reddetmesi ve tedbir nafakasına hükmetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan tedbir nafakası ile erkek tarafından açılan karşı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı - davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı - davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, 6 aydır eve gelmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 197 nci maddesi gereğince davasının kabulüne kadın yararına aylık 800,00 TL, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu erkeğin sosyal medya üzerinden başka kadınlarla sürekli yazıştığını, seni sevmiyorum, onu sevmiyorum sinkaf ettiğimin salağı, 6 aydır sana el sürmüyorum, anlamıyor musun diyerek evi terk ettiğini, şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, kazancını gizlediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek davanın reddine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velayetinin anneye verilmesine, her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminata işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, ailesinin yanında gece geç saatlere kadar oturup ev ve ev işi ile ilgilenmediğini, defol git, seni sevmiyorum, boşanmak istiyorum, seni hiç sevmedim git, sen kimsin, buralar benim defol git gibi onur kırıcı ve rencide edici söylemlerde bulunduğunu, kendisini aldattığını ileri sürerek ithamlarda bulunduğunu, kadınlık ve eşlik görevini yerine getirmediğini, evden kovduğunu, evin anahtarını değiştirdiğini, kendisi ve ailesinin ağza alınmayacak hakaret ve küfürler ettiğini ileri sürerek kadının davasının reddine, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşine şiddet uyguladığı, eşine pislik dediği, yapamıyorsun beceriksizsin dediği,küfür ettiği, eşine karşı güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, müşterek evi terk ettiği ve giderken de eşine ve çocuklarına gözümde it kadar değeriniz yok dediği, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocuklarına şiddet uyguladığı, kendini eve kilitleyip, eşini kendisine yaklaştırmadığı; erkeğin, eşine ve de çocuklarına ekonomik olarak yardımda bulunmadığı, ihtiyaçlarını karşılamadığı kadın ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat ettiği kadının kusurunun ispatlanmadığı gerekçesi ile erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davasının reddine, kadın yararına aylık 550,00 TL, ortak çocuklardan ..., ... ve Mustafa'nın her biri için ayrı ayrı aylık 500,00' TL, ortak çocuk Ahmet için aylık 450,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına; 4721 sayılı Kanun’un 197 nci maddesi gereğince kadının davasının kısmen kabulüne ortak çocuklar için talep ettiği tedbir nafakası talebinin kabulü ile, (mahkememizin 15.03.2022 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tekerrür etmemek kaydı ile ) dava tarihinden itibaren ortak çocuklardan ..., ..., Ahmet ve Mustafa'nın her biri için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilen tedbir nafakalarının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurunun ispatlandığını, davasının kabulünün gerektiğini, kadının evden kovduğunu, hakaret ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmaması gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;kadının akıl sağlığına ilişkin rapor dikkate alınmadığını, tanık beyanlarının yalan , yanlış ,çelişkili olduğu, itibar edilemeyeceğini, ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davasının reddi ile kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 197 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.