"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/7 E., 2023/19 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/197 E., 2022/305 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın dava ile birleştirilen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin kendisi ile ilgilenmediğini, ihmal ettiğini ve değer vermediğini, telefon ve sosyal medyada yabancı kadınlarla ile ilgilendiğini, sözlü, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, cinsel birlikteliklerini kayda alıp, görüntüleri sosyal medya üzerinden paylaştığını, akrabalarına ve ilk evliliğinden olan oğluna gönderdiğini, bu görüntüler ile anlaşmalı boşanma konusunda kendisini tehdit ettiğini, bu hususta Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/1076 sayılı soruşturmasının devam ettiğini, erkeğin birleştirilen davadaki iddialarının gerçek olmadığını ve kabul etmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla eşi ile boşanmalarına, lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, eşinin birleştirilen davası ve taleplerinin redddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek, kadının davasına süresinde cevap vermemiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarını ve taleplerini kabul etmediklerini, kadının, müvekkilini hep rencide ettiğini, kötü sözler söylediğini, hakaret ettiğini, birlikte vakit geçirmekten hatta aynı ortamda bulunmaktan dahi kaçındığını, ilgisiz davrandığını, ev işleri yapmadığını, müvekkilinin çocuklarını kıskandığını, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin herhangi bir görüntü paylaşmadığını, bunun iftira olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek tarafından, kadına ait cinsel hayata dair özel görüntülerinin sosyal medyada yayınlandığı, başka kişilere gönderildiği, erkeğin, kadını, eski eşi ile kıyaslama yaptığının sabit olduğu, kadının kusurunun ise ispatlanamadığı, buna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile kadının asıl davasının kısmen kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleşen davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkilinin görüntü paylaşmadığı gibi sosyal medya hesaplarına girilerek elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu, kadın tanıklarının yanlı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu ve lehine nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, kadının davasının reddi ile dava ve taleplerinin kabulünün gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerinkanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla, asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinde, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir geliri ve gelir getirici malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın lehine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşıldığından birleşen boşanma davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkilinin görüntü paylaşmadığı gibi sosyal medya hesaplarına girilerek elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu, kadın tanıklarının yanlı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu ve lehine nafaka ve tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, kadının davasının reddi ile dava ve taleplerinin kabulünün gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.