"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2281 E., 2022/2139 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/227 E., 2021/333 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmasına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin süreklilik arz eden fiziksel şiddetine, hakaret ve küfür ettiğini, kadının ailesiyle görüşmesini istemediğini, aşırı kıskançlık gösterdiğini, dış görünüşü ile alay ettiğini, babasına ve kız kardeşine fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 300,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli kavga çıkardığını, kavga sırasında bağırarak üçüncü kişileri rahatsız ettiğini, eşyalara zarar verdiğini, ailesinin ortak konuta gelmesini istemediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, ... ili dışında yaşamayı reddettiğini, sürekli evi terkettiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının ailesi ile görüşmesini istemediği, kadına birden fazla kere şiddet uyguladığı, kadına hakaret ettiği ve kadının babasına ve kardeşine şiddet uygulayıp hakaret ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının da erkeğe hakaret ettiği, mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının birden fazla kez hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kaldığını, ailesi ile görüşmesinin istemediğini ve erkeğin diğer kusurları karşısında kadının " dengesiz, psikolojisi bozuk, normal değil" ifadelerini hakaret olarak değerlendirildiğini, belirtilen ifadelerin ağır eleştiri mahiyetinde olabileceğini, sırf bu sözlerle erkeğe kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu, hakaret kastının olmadığını belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, İlk Derece Mahkemesi tarafından tanık beyanlarının taraflı değerlendirildiğini, tanıkların ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde dava dilekçesinde belirtilen hususlar ile bağlantı kurulamadığını, erkeğin vücudunda zaman zaman çizikler görüldüğü, hatta bir keresinde kolunun kırıldığı tanık tarafından söylenmesine rağmen mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, raporlar göz önüne alındığında erkeğin darp edildiği sabit olmasına rağmen kadının hafif kusurlu kabul edildiğini, kadının iddiası doğrultusunda ekreğe vasi tayini yönünden rapor alınması gerekirken mahkemece bu husus değerlendirilmediğini, evlilik birliği içerisinde erkeğin küçük düşürüldüğünü, kadının çalıştığını, yoksulluk nafakası alamayacağını ve iştirak nafakasında annenin payı değerlendirilerek miktarının indirilmesi gerektiğini belirterek kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur durumu, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının ve erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile erkeğin reddedilen tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 ncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 27 inci, 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, 52 ve 58 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı -karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde 2016 doğumlu ortak çocuk Elif İkra'nın velâyetinin anneye verilmesini ve çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesini talep etmiş, yapılan yargılama sonucunda çocuk lehine talebi aşmak sureti ile aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildmiş, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebi ise esastan reddedilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi uyarınca Hâkim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Davacı-karşı davalı kadının talebi dikkate alınmadan talebi aşacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı -karşı davacı erkek vekilinin ise aşağıdaki (2) numaralı bentte gösterilen itirazları dışındaki diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının " iştirak nafakasının miktarı" yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının A-4 numaralı bendinde yer alan "400,00 TL ” ibaresinin çıkartılarak yerine “300,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.