Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2609 E. 2023/6109 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin başka kusurlu davranışlarının bulunup bulunmadığı, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alındığında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararını erkek yararına bozmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1650 E., 2023/56 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/53 E., 2022/440 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kusur ve tazminatlar yönünden karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki tarafça temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 1974 yılından beri evli olduklarını, evlendikleri günden bu yana aralarında geçimsizlik olduğunu, bu nedenle Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 2014/600 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddine karar verildiğini, bu kararın 20.03.2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmenin üzerinden 3 yıl 3 ay geçmesine rağmen eşi ile fiilen hiçbir şekilde bir araya gelmediklerini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddiaların asılsız olduğunu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2019 tarih ve 2018/544 Esas, 2019/169 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında görülüp retle sonuçlanan boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıldan fazla bir süre geçtiği halde tarafların bir araya gelmedikleri, her iki dosyada dinlenen tanık beyanları ile taraflar arasındaki geçimsizlikte erkeğin kusurlu olduğu, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sadakat görevini ihlal ettiği, başka bir bayan ile telefon konuşması yaptığı, bu olaydan sonra eşiyle problemler yaşamaya başladığı, bu sebeple tarafların ayrıldıkları ve tekrar bir araya gelmedikleri gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliğin sona ermesine sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle erkeğin kusurlu davranışının kadının beklenen ve mevcut maddî menfaatlerini zedelediği, kişilik haklarını ihlal ettiği, gerekçesiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 30.11.2021 tarih ve 2019/1885 Esas, 2021/1893 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında kadına kusur yüklenmediği halde, kadının erkeğe oranla az kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle, hükmün gerekçesinde çelişki oluşturulduğu, kadına kusur yüklenip yüklenmediği, yüklenmiş ise hangi kusurun yüklendiğinin anlaşılamadığı, bu bakımdan gerekçenin kendi içinde çelişkili olduğu gibi kusur belirlemesi yönünden yeterli açıklıkta olmayıp denetime elverişli olmadığı gerekçesiyle her iki davada boşanma hükmü, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konular hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların kusura yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa gelen yönlerden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi, usulü eksikliğin giderilmesi, istinafa gelen; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında ilk olarak Kayseri 4. Aile Mahkemesinin 2014/600 Esas sayılı dosyasında yargılaması yapılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların üç yıldan fazla bir süre geçtiği halde yeniden bir araya gelemeyerek ortak hayatı kuramadıkları, bu yüzden taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, devamına imkan kalmadığı gerekçesiyle 2018/544 Esas, 2019/169 Karar sayılı ilk ilam ile erkeğin açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verildiği, kadının davası yönünden ise; geçimsizlikte erkeğin kusurlu olduğu, tarafların evli olarak bir arada yaşadığı dönemde erkeğin başka bir kadınla telefonda konuşarak eşine karşı güven sarsıcı harekette bulunduğu, daha sonra eşinin 2009 yılında müşterek konutu terk etmesi nedeniyle tarafların o tarihten sonra fiilen ayrı yaşayıp bir araya gelmedikleri, erkeğin Kayseri 4. Aile Mahkemesinde açmış olduğu boşanma davasının reddine karar verilmesinden sonra ve yargılaması yapılan işbu davanın açılmasından önce erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığı, bu şekilde eşine karşı sadakat yükümlülüğüne de aykırı davrandığı, erkeğin boşanma davasına ilişkin savunmalarını ispatlayamadığı, evlilik birliğinde anlaşmazlık ve fiili ayrılığın husule gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davada boşanma hükmü, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca dayanılan ve ispatlanan diğer vakıaların da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiğini, erkeğin ekonomik gücü iyi olduğu halde kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu ve tazminatlara faiz işletilmemesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, yargılama giderinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, tazminatlara faiz işletilmemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilikte geçen süre, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadının tazminatlara faiz işletilmesi talebi bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince tazminatlara faiz işletilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği, boşanmanın fer'îleri yönünden devam eden yargılamada kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; emekli aylığından başka gelirinin olmadığını, hükmedilen tazminatları ödeyecek durumda olmadığını ileri sürerek; tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurları ve ekonomik durumu karşısında maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında erkeğin başka kusurlu davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı- karşı davacı kadın vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı-karşı davalı erkek yararına BOZULMASINA,

2.Davalı- karşı davacı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...