Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2622 E. 2023/6561 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, nafaka, tazminat miktarları ve kişisel ilişki tespiti hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı ve belirlenen maddi tazminat miktarının paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi ve ihlal edilen menfaatler gözetildiğinde yetersiz olduğu gerekçesiyle, karar, maddi tazminat miktarı yönünden bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/117 E., 2023/137 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürün Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/44 E., 2022/224 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı – davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin asabi ve geçimsiz kişiliğinin olduğunu, öfke kontrol probleminin bulunduğunu, ilgi, saygı, sevgi göstermediğini, onu bir hayat arkadaşı olarak görmediğini bir hizmetçi olarak gördüğünü, fiziksel ve ruhsal şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, tehdit ettiğinin, kötü muamelede bulunduğunu ve alkol probleminin olduğunu. ağza alınmayacak küfür ve hakaret ettiğini, ailesi ile görüşmesini istemediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;iddiaların asılsız olduğunu, kadının aşırı kıskanç olduğunu, küçük olayları abartıp huzursuzluk çıkardığını, erkeğe ve ailesine saygısız davrandığını, ailesine en ufak bir güleryüz veya misafirperverlik göstermedığını, onlarca kız ile görüştüğünü sağda solda söyleyerek yalan yanlış iftiralarla dedikodu çıkardığını, her tartışmada çocuğumu alır giderim, çocuğun yaşı zaten küçük her türlü bana verirler sen de bir daha rüyanda görürsün gibi tehditlerde bulunduğunu, türlü bahanelerle küsüp giderek ve ortak çocuğu da alıp ailesinin yanına döndüğünü, en son evi terketmeden önce de evi terk ettiğini, sonrasında eve döndüğünü, bu nedenle af veya en azından hoşgörü ile karşılanmış vakıaları ileri süremeyeceğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, haftanın birkaç günü yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, erkek yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakatsiz olduğu , boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının ve taleplerinin reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen küçük ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00 Pazar günü saat 18:00 arasında ; 1 Ağustos saat 10.00 ile -30 Ağustos saat 18.00 tarih ve saatleri arasında; dini bayramların ikinci günü 10:00 üçüncü günü saat 18.00 arasında; küçüğün eğitimi süresince yarıyıl tatillerinin ilk haftası Cumartesi 10:00, ertesi hafta Cumartesi 18:00 saatleri arasında; küçüğün bulunduğu yerden teslim alarak süre sonrasında aynı yere teslim etmesi ve yanında bulundurduğu sürece ihtiyaçlarının kendisince karşılanması koşuluyla görüşebilmesi için kişisel ilişki kurulmasına, çocuk ve kadın yarına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, erkeğin sürdürdüğü hayat nedeniyle kişisel ilişki sürenin çok olduğunu, çocuğun kötü etkileneceğini ileri sürerek kararın tazminat, nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davaların reddine ve kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın her iki davay yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği; erkeğin sadakatsiz olduğu, tarafların arasında yaşanan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadına yüklenebilecek kusur bulunmadığı; toplanan deliller ve alınan sosyal inceleme raporu gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesinin kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin hükmünün yerinde olduğu, düzenlemenin çocuk ile baba arasında baba-çocuk ilişkinin yaşanması için yeterli ve makul bir süre olduğu, babanın çocuğa yönelik ihmal, istismar ve kötü muamelede bulunduğunun anne tarafından ispat edilemediği; tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, hükmedilen nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocuğun ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra elinde kalan geliri ile erkeğin geçimini sağlama imkanı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın ve çocuk için hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının az olduğu; kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı , mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiği, en azından eşinin maddî desteğini yitirdiği, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırı uğradığı, kadın yararına, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru, miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata; erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerii temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre tazminat miktarlarının az olduğunu, erkeğin yaşam şekli nedeniyle kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrarlamakla birlikte, davaların kabulüne ve reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava ve fer'îleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne ve reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 324 üncü maddesi, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin aşağıdaki (2) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

3. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...