"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2261 E., 2022/2274 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/861 E., 2022/774 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava, karşı davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ailesi ile görüşmediğini, kadının da ailesi ile görüşmesini istemediğini, hakaret edip aşağıladığını, en son olayda fiziksel şiddet uyguladığını ve ortak çocuğu öldüreceğini söyleyip tehdit ettiğini, kadının ailesini de tehdit ettiğini, tarafların mahremini ailesine anlattığını ve sinkaflı konuşarak kovduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL manevî tazminata ve düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesine, iade mümkün değilse ziynet eşyalarının bedeline karşılık 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının ailesinin tarafların kaçarak evlenmelerinden dolayı intikam almak için sürekli huzursuzluk çıkardığını, ceza yargılamasına konu olayda kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğin ailesine sevgi ve saygı göstermediğini, onların eve gelmesini istemediğini, en son olayda elindeki cismi erkeğe fırlattığını, erkeğin de kendisini savunduğunu, tarafların barıştığını ancak ailenin gelip hakaret ve tehdit ettiğini, erkeğin ertesi gün erkeğin kadının babası ile görüşmek için telefonunu istemesi üzerine kadının hakaret edip çocuğu göstermemekle tehdit ettiğini ve erkek işte iken evden ayrıldığını, sürekli alkol ve sigara kullandığını ve ev işlerini yapmadığını ileri sürerek asıl davanın reddini istemiş, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine sürekli fiziksel şiddet uygulayan, ailesi ile görüşmesine izin vermeyen, hakaret eden, evden kovarak ailesine "o...punuzu götürün" diyen, aileye hakaret eden ve onları bıçak çekerek tehdit eden erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının eşine fiziksel şiddet uyguladığına ilişkin tanık beyanlarından olayların eskiden yaşandığının anlaşılması nedeniyle fiziksel şiddet vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceği ve yine erkeğin yargılama aşamasında ilk duruşmaya kadar barışmak için hazır olduğunu ve özür dilediğini beyan etmesi ve vekilden aralarını bulmasını talep etmiş olması sebebi ile kadına kusur olarak yüklenebilecek olan hakaret vakıasını da affetmiş en azından hoşgörüylü karşılamış olduğu, kadının erkeğin davasının kabulünü gerektirecek bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu Berat'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, yasal koşullar oluştuğundan çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve 650,00 TL yoksulluk nafakasının ve 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi ile kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması nedeniyle erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.... kadın vekili 23.12.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz başvurusundan feragat etmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 26.12.2022 tarih ve 2022/2261 Esas, 2022/2274 Karar sayılı ek kararı ile temyiz başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve ... kadın vekili tarafından ek karara karşı temyiz isteminde bulunulmamıştır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması nedeniyle erkeğin davasının kabulü, kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddi gerektiğini ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve ortak hayatın devamına imkân vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddinin, kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, koşulları varsa kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen fer'î miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.