Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2630 E. 2023/5537 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğin evlilik birliğini temelden sarsan kusurlu davranışlarının bulunup bulunmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin düğün ve aile ziyaretlerine katılmaması, eşinin hastalığı ile ilgilenmemesi, düzenli bir işte çalışmaması, davacıya hakaret etmesi gibi davranışlarının evlilik birliğini temelden sarstığı ve davalının tam kusurlu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1514 E., 2022/1965 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 25. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/369 E., 2021/41 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilini başka kadınlarla kıyaslandığını, müvekkilini aşağıladığını, hakaret ettiğini, müvekkiline ve çocuklarına değer vermediğini, çocuklara da hakaret ettiğini, eve geç saatlerde gelmeye başladığını, ilgisiz ve alakasız olduğunu, düğün ve bayram ziyaretleri gibi görüşmelere ailesi ile katılmadığını, eşlik etmediğini, müvekkili hastalandığında şikayet ettiğini, ancak ilgilenmediğini, destek olmadığını, düzenli çalışmadığını ve ihtiyaçları karşılamadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini beyanla, pek kötü muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının düğün ve aile ziyaretlerine eşi ile birlikte gitmediği, sürekli eşinin hasta olmasından yakındığı, ortak çocuklarla, davacının hastalığı ile ve evin sorumlulukları ile ilgilenmediği, düzenli olarak bir işte çalışmadığı, davacıya karşı hakaret ettiği ve aşağılayıcı sözler söylediği, davalının bu kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, davacının açmış olduğu pek kötü muamele sebebiyle boşanma talebini ise ispatlayamadığı gerekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına,

tarafların ortak çocuğu ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 400,00 TL'ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, pek kötü muamele sebebiyle boşanma talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek, davacı lehine nafaka ve tazminata hükmedildiğini ancak maddî durumunun iyi olmadığını, sıkıntıda olduğunu, davacının daha iyi durumda olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminatları kabul etmediğini, nafaka miktarının düşürülmesini istediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalınınn tam kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil kusurlu bir davranışının bulunmadığı, kusur belirlemesinin isabetli olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin kendiliğinden alınacağı, buna göre davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen tedbir nafakası miktarının isabetli olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının kusurunun bulunmadığı, herhangi bir gelirinin ve mal varlığının olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının isabetli olduğu, boşanma sonucu kadının en azından eşinin maddî desteğini yitireceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur belirlemesi ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen maddî tazminat miktarının isabetli olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak manevî tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen manevî tazminat miktarının isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, ailesine destek olduğunu, birlikte hareket ettiğini, aşağılamadığını, tarafına yüklenen kusurları kabul etmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

########