"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1541 E., 2022/1955 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1862 E., 2021/352 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına gerizekalı, beyinsiz, kadın mısın sen diye hakaret, küfür ettiğini ve aşağılayıcı söylemlerde bulunduğunu, yaşadığı hayat tarzından dolay defalarca eve icra takibi geldiğini, alkol bağımlılığı olduğunu, alkol alınca fiziksel şiddet uyguladığını, 2013 yılında bıçakladığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, taleplerinden vazgeçmesi halinde boşanmayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin gece geç saatlerde sürekli telefonla mesaj ve arama görüşmelerinin olduğu, ilgili numaranın kime ait olduğu tespit edilemediğini, bu hususun güven sarsıcı hareket olarak değerlendirilmesi gerektiğini, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile nafakanın kaldırılmasına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın tazminat ve nafaka miktarı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; taşınır ve taşınmaz mal varlığının bulunmadığını, nafaka ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanılan delillerden kadının dava dilekçesinde güven sarsıcı davranış vakıasına ve delil olarak da telefon kayıtlarına dayanmadığı, ilk defa 25.06.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu beyan ederek telefon kayıtlarının getirilmesini talep ettiği, bu celse davalı tarafın da hazır olduğu ancak davalının iddianın genişletilmesine açıkça muvafakat etmediği, bu hususta yapılmış bir ıslah işleminin de bulunmadığı, dayanılmayan vakıaların ve delillerin hükme esas alınamayacağı, tarafların evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu bir davranışlarının bulunmadığı, bu durumda kadının davasının reddine karar verilmesi gerekir ise de boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden bu husus kaldırma sebebi yapılmadığı, yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiği; boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorunda olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin kusurunun bulunmadığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince kadının koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının manevî tazminat talebinin reddine; erkeğin diğer ve kadının tüm itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, manevî tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, manevî tazminat talebinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ile nafaka miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...