"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/445 E., 2022/1519 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Av. ...
DAVA TARİHİ : 07.04.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/269 E., 2019/907 K.
Taraflar arasındaki boşanma,tedbir nafakası, tedbir nafakasının kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne, erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasının reddine, kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlara karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen tedbir nafakası ile doğum masraflarına ilişkin toplam miktar 23.200,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı - davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması, kadının kısmen kabul edilen tedbir nafakası davası ile doğum masrafı alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı - davalı erkeğin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı -davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğu, maddîyatçı olduğu, ağır küfür ettiği, iftira attığı, emanet olarak kuyumcuya bırakılan altınların kadın tarafından alınmasına karşın çalındığı iddiası sonucunda hırsızlık şüphesiyle sorgulanmasına neden olduğu, evin temizlik yemek işlerini yapmadığı, kişisel bakımına dikkat etmediği, her tartışmada evden ayrıldığı, müşterek çocuğun bakımı ile ilgilenmediği, anne babayı telefonda engellediği, kendi telefonu ile eşleştirerek aramaları takip ettiği, 17.03.2017 tarihinde karşılıklı şiddet gerçekleştiği iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı – davalı erkek vekili birleşen ... 1. Aile Mahkemesinin 2018/227 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; kadının çalışmaya başladığını, koşulları oluşmayan nafakanın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek boşanma dosyasında kadın yararına takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı- davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, evi terk edip gittiğini, davacının 20 gün boyunca eve gelmediğini ailesine karşı son derece saygısız davrandığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, sürekli ödeme emirleri ile karşılaştığını, borçları nedeniyle intihara kalkıştığını, bunun üzerine evi satıp borçlarını ödemelerini istediğini, çocuğu aldırma konusunda baskı yaptı, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, küçük düşürücü sözler söylediğini, aşağıladığını, davanın reddine, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata, doğum masraflarına karşılık 10.000,00 TL maddî tazminata, kadın yararına aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı – davacı kadın vekili birleşen ... 6. Aile Mahkemesinin 2017/233 esas ve 2017/797 karar sayılı dosya dava dilekçesinde ile erkeğin şiddet uyguladığı, aynı evde kalmalarına rağmen ihtiyaçlarını karşılamadığını 4721 sayılı Kanun’un 197 nci maddesi gereğince müşterek çocuk ... ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL. tedbir nafakasına ve 10.000,00 TL. doğum masrafının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kıskançlığı, baskıcı tutumu olduğu, erkeğin ailesi, akrabaları ile görüşmesini istemediği, tartışmaları sırasında eşine sen daha büyümedin, annen baban seni büyütmemiş, öküz tarzında hakarette ve aşağılayıcı sözler söylediği, babası için bu herifi niye getirdin, kim bu herif tarzında sözler söylediği, annesine karşı ben senin kızın olamam dediği; erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, evi satmaları için baskı yaptığı, annesinin, tarafların evliliklerine müdahale ettiği, oğlunun borçları için evi satmalarını istediği ve çalışmıyorsun, oğlumu sıkıntıda bırakıyorsun tarzında sözler söylediği, erkeğin bu duruma sessiz kaldığı, gerçekleşen kusurlara göre erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ... için dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL , karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müşterek çocuk ... için dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL,karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının doğum masrafı olarak talep ettiği 10.000,00 TL maddî tazminat talebi yönünden yargılama aşamasında doğum masrafları karşılandığından bu talep yönünden dava konusuz kalıp bu talep hakkında karar vermeye yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, müşterek çocuk ... yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı – davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, erkeğin davasının kabulü, manevî tazminat miktarı, çocuklarla babaları arasında kurulan kişisel ilişki , ziynet alacağı talebine yönelik kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı – davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, maddî tazminat konusunda karar vermeye yer olmadığına ilişkin karar, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakalarının miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması davasının kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma dosyasında kadın yararına takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının kaldırılması talebinde bulunulduğu hükmün gerekçesinde 12.12.2017 tarihinde talebin reddine karar verildiğine ilişkin açıklama bulunduğu ve dilekçe arkasına 28.12.2017 tarihinde yapılan parafla yetinildiği, eldeki dava ile birleştirildiği halde bu dava ile ilgili olumlu-olumsuz hüküm kurulmamasının hatalı olduğu; Mahkemece taraflara kusur olarak yüklenilen kadının erkeğe sen daha büyümedin, annen baban seni büyütmemiş, öküz dediği, annesine ben senin kızın değilim, olamam tarzında sözler ile babası için bu herifi niye getirdin, kim bu herif tarzında sözler söylendiği vakıaları ile kadın tarafından erkeğin, evi satmaları için baskı yaptığı, erkeğin annesinin, evliliklerine müdahale ettiği, çalışmıyorsun, oğlumu sıkıntıda bırakıyorsun tarzında sözler söylediği, erkeğin bu duruma sessiz kaldığı vakıalarına dayanılmadığı, dayanılmayan vakıaların taraflara kusur olarak yüklenilemeyeceği, gerçekleşen kusurlara göre de kadının erkek eşin ailesi ile görüşmesini istemediği, erkeğe hakaret ettiği, baskıcı ve kıskanç davrandığı, erkeğin şiddet uyguladığı, ikinci bebeğe hamile iken bebeğin aldırılmasını istediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, gerekçenin düzeltilerek ; kadının çalıştığı, 2 adet evi, 1 otomobili bulunduğu gözetildiğinde boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği bu halde kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle gerekçenin düzeltilerek, yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince erkeğin boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, çocuk ... için dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müşterek çocuk ... için dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL,karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın tarafından açılan ve bu dosya ile birleştirilen ... 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/233 esas sayılı dosyasında doğum masrafı olarak talep edilen 10.000,00 TL maddî tazminatın dava sırasında karşılandığından bu talebin konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, kadın tarafından açılan ve bu dosya ile birleştirilen ... 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/233 Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müşterek çocuk ... yararına 300,00 TL tedbir nafakasının 29.11.2019 tarihinden itibaren 600,00 TL'ye çıkartılmasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsili ile kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkek tarafından açılan ve bu dosya ile birleştirilen ... 1. Aile Mahkemesinde açılan (2018/227 Esas) boşanma dosyasında verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretine karar verilmiştir.
2. Kadın usulüne uygun olarak ziynetlerin iadesi için dava açmamış, 06.11.2019 havale tarihli dilekçesi ile düğünde takılan ziynet ve paraların erkek tarafından alındığını bildirerek iadesine karar verilmesini talep ettiği, kadının usulüne uygun olarak açtığı ziynet alacağı davası bulunmadığı buna göre bu konuda karar verilmemesinin doğru olduğu; birleşen davayı takip etmedikleri, işlemden kaldırılmasını talep ettiklerini bildirmediği gibi birleşen ... 6. Aile Mahkemesinin 2017/233 esas sayılı davanın reddini talep ettiklerini bildirerek birleşen davayı takip iradesini ortaya koyduğu bu nedenle birleşen davanın işlemden kaldırılmasının gerekmediği; hükmün gerekçesinde 4721 sayılı Kanun’un birinci ve ikinci fıkrası uyarınca yazılmasına karşın hüküm fıkrasında 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası yazılmasının yerinde düzeltilebilir maddî hata olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile kadının erkeğin davasının kabulüne, ziynet alacağına, kişisel ilişkiye yönelik istinaf talepleri ile erkeğin manevî tazminat ve maddî tazminat ile iştirak nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı – davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, şiddetin tek taraflı olmadığı, kadının da kendisine şiddet uyguladığı, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kadından çıkardığı kusurların gerçekleştiği, çıkarılmasının hatalı olduğu, kadının birleşen dosyasını mazeretsiz takip etmediğini, işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, doğum masrafların ilişkin talebi hakkında ret kararı verilmesi gerektiği, tazminat ve nafaka miktarlarının fazla olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının manevî tazminat talebinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ile manevî tazminat ve boşanma davasında hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 169 uncu, 182 nci, 327 nci, 328 nci 328 inci ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı – davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı - davalı erkek vekilinin tedbir nafakasının kaldırılması, kadının kısmen kabul edilen tedbir nafakası davası ile doğum masrafı alacağına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.