"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/33 E., 2023/192 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumru Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/157 E., 2022/141 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler hariç olmak üzere hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kısmen esastan reddine ve kısmen usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının sürekli agresif ve saldırgan davranışlarının olduğunu, ailesinden herhangi birinin eve gelmesini kabul etmediğini bu konuda psikolojik baskı yaptığını, erkeğin annesinin vefat ettiğinde, cenazeye bir yabancı gibi geldiğini ve kısa bir süre sonra ayrıldığını, ağır hakaret ve küfürler ettiğini, sürekli sen adam değilsin, sen işe yaramazsın, bir işe yaramadığın için ev alamadın minvalinde hakaret ettiğini, çocukların yanında da bu hakaretleri yaptığını, onurunu gururunu ayaklar altına aldığını,birlik görevlerini yerine getirmediğini, üniversite okuyan kızı ile o ile gittiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına,velâyetin babaya verilmesine, yasal faizi ile birlikte erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin, kadını ve çocuklarını darp ve hakaret etmesi nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını,babalık görevlerini de yerine getirmediğini, ailesinin ihtiyaçları ile gereği gibi ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 22.04.2021 tarih ve 2019/114 Esas, 2021/36 Karar sayılı kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına köle, deli, salak şeklinde hakaret içeren sözler sarf ettiği, kadına ve çocuklarına yönelik fiziksel şiddet içeren eylemlerde bulunduğu, bu sebeplerle erkeğin ağır kusurlu olduğu,kadının ise kusurlu bir davranışının tespit edilemediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye bırakılan ... yararına aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, ergin olmasına rağmen annenin vesayeti altında olan ... yararına aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme KararıB. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı- davacı kadın vekili ise tazminat ve nafaka miktarlarının yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 03.12.2021 tarih ve 2021/2262 Esas, 2021/3400 Karar sayılı kararı ile kadının açtığı ve birleşen 2021/5 Esas sayılı boşanma davasındaki dava dilekçesi erkeğe tebliği edilmediği, usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği, cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, cevap dilekçesi sunulduğunda usulüne uygun olarak davacı tarafa tebliği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti , taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerektiği; kadının kısıtlanan ergin çocuk yararına talep ettiği nafaka boşanmanın eki olmadığı, ... için talep edilen nafakanın ayrıca harca tabi olduğu, kadın tarafından ... yararına talep edilen nafaka istemi ile ilgili peşin harcı yatırması için süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde, işin esasına girilmesi, aksi halde 498 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32 nci maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi gereğince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplandığı, veya değerlendirildiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımları hariç olmak üzere esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, tarafların sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye bırakılan ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ergin olmasına rağmen annenin vesayeti altında olan ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, boşanma davası içinde yardım nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın miktarlar yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk ..., ergin kısıtlı olup, talep edilen ve hükmedilen nafakanın boşanma ve velâyetin eki niteliğinde olan iştirak nafakası değil, bağımsız açılan yardım nafakası niteliğinde olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 Esas, 235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağının belirtildiği; ortak çocuk ... için hükmedilen nafakanın yıllık miktarı 6.000,00 TL olup, 8.000,00 TL'nin altında olduğu, çocuk ... yararına hükmedilen nafakaya yönelik istinaf isteminin 6763 sayılı yasayla değişik 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki kesinlik sınırı dikkate alındığında esastan incelemeye yapılamayacağı; dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; çocuklardan ...'in 09.12.2022 günü ergin olduğu, velâyete tabi olmaktan çıktığı ve yararına hükmedilen iştirak nafakasının bu tarihte sona erdiğinin anlaşıldığı; ilk kararda erkeğin davasının reddine karar verildiği, bu hususun erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiği, 2. kararda erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yeniden erkeğin davası hakkında ret hükmü kurulması ve kesinleşen bu ret hükmü dolayısıyla erkeğin yeniden yargılama giderleri ve bu kapsamda vekâlet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmadığı; tanık beyanlarına göre kadına şiddet ve hakaret olayı yaşandıktan sonra tarafların barıştıkları ve tekrar bir araya geldikleri, daha sonra erkeğin çocuk ...'ya tekrar şiddet uygulaması üzerine kadının evden ayrıldığı, kadına uygulanan şiddet ve hakaret sonrasında barışmaları nedeniyle kadının bu kusurları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış olduğu erkeğin kusurlarından çıkarılması gerektiği, dosya kapsamına göre kadına yüklenebilecek bir kusurun da ispatlanamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda çocuğa fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu şeklinde düzeltilmesinin gerektiği; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşulları kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekâlet ücreti hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata; taraf vekillerinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafakaya yönelik erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 346 ncı ve 352 nci maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı - davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, tazminat ve nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...