"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/151 E., 2023/227 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/624 E., 2022/806 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin bağımsız konut açmadığı, kadının erkek eşin ailesi ile birlikte kalmak zorunda kaldığı, evlilikleri süresince sürekli tartışmalarının söz konusu olduğu, davalının kusurlu hareketleri sebebiyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların her biri yararına aylık 2.500,00 iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini , ziynet eşyası talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 24.10.2022 havale tarihli dilekçe ile; anlaşmalı boşanmak istediklerini beyan ederek anlaşma protokolü sunmuş, anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadın tarafından ileri sürülen iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin uzman çavuş olup Kuzey Irakta görevde olduğunu, ... ilinde kendilerine ait evleri olduğunu, müvekkiline yüklenebilecek kusurun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep ettiğini, Mahkeme aksi kanaatle boşanmalarına karar verilecek olduğunda kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini ve çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların evliliğinin 5 yılı ... süredir devam ettiği, tarafların hür iradeleriyle boşanmaya karar verip boşanmanın mali sonuçlarında anlaştıkları, tarafların bizzat Mahkeme huzurunda beyanlarının alındığı, taraflarca yapılan düzenlemenin Mahkemece de uygun bulunduğu, tüm dosya kapsamı dikkate alınarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin; ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, devamında eşler, ortak çocuk ve toplum açısından bir yarar kalmadığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanma kararının kesinleştiği tarihte tarafların ev ile ziynet eşyalarına karşılık erkeğin kadına 50.000,00 TL vereceği hususunda anlaştıklarının tespitine, boşanma kararının kesinleştiği tarihte tarafların ... ili, Atakum ilçesi, Alanlı mahallesi, 3863 ada 11 parseldeki tapuda kayıtlı taşınmaz için erkeğin kadına 375.000,00 TL ödemesine ve karşılığında bu taşınmaz üzerinde davacının haklarından feragat etmesi hususunda anlaştıklarının tespitine, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden maddî ve manevî tazminat talepleri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, yoksulluk nafakası talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık vekâlet ücretinin davalı erkek eşten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
2.Davalı erkek vekilinin 17.11.2022 tarihli dilekçesinde özetle; 25.10.2022 tarihli duruşmada tarafların sundukları protokol gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiğini, kısa kararın 12 nci maddesinde davacı ve davalının vekâlet ücreti talebinin gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına dendiğini, gerekçeli kararın 13 üncü maddesi aynen korunurken 12 nci maddede kısa kararla çelişir şekilde sadece davacı vekili için AAÜT gereğince vekâlet ücretine hükmedildiğini davalı vekili olarak lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, tarafları lehine AAÜT gereği vekâlet ücretine takdir edilmemiş olmasının hatadan kaynaklı olduğunu düşündüklerini beyan ederek, maddî hatanın düzeltilerek lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2022 tarih 2022/624 Esas, 2022/806 Karar sayılı Ek kararı ile; Mahkeme kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hatanın bulunmadığı, gerekçeli kararda hata edilmediği, vekâlet ücreti hususunun istinafa tabi olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin vekâlet ücretine hükmedilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 22.11.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların sundukları protokol gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiğini, kısa kararın 12 nci maddesinde davacı ve davalının vekâlet ücreti talebinin gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına şeklinde hüküm kurulduğu, gerekçeli kararın 13 üncü maddesi aynen korunurken 12 nci maddede kısa kararla çelişir şekilde sadece davacı vekili için vekâlet ücretine hükmedildiğini davalı vekili olarak lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediğini beyan ederek, vekâlet ücreti yönanden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda lehlerine de vekâlet ücretine hükmedilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanma davalarında, davanın kabul veya reddine göre ilgili taraf yararına vekâlet ücretine hükmedileceği, anlaşmalı boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak vekâlet ücreti taleplerinin bulunduğunun belirtilmesinin, tarafların her ikisine de vekâlet ücreti verileceği anlamına gelmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında çekişmeli olarak başlayan ve sonrasında anlaşmalı olarak sona eren boşanma davasında davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.