Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2660 E. 2023/6370 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki belgeler değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3177 E., 2022/3257 K.

... : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/257 E., 2022/138 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, aile bireylerinin yanında küfür ve hakaretler ettiğini, küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunduğunu, bu sebeple uzaklaştırma kararı verildiğini, davalının evin ve çocukların hiç bir ihtiyacını karşılamadığını, evin geçimini komşularının yardımı ile sağladığını, gündelik işlerde çalıştığını, çocukların da çalışmaz zorunda kaldığını davalının evinde oturduklarını, davalının evin elektrik ve doğal gazını kestirerek çocukları ve kendisini mağdur ettiğini, çocuklar ile görüşmediği, okumalarını engellediğini, alkol kullandığını, bu halde eve gelip taşkınlık yaptığını, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia ederek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına,velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. ... kadın vekilinin 17.06.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, tarafların boşanmalarına, kadın ve çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL nafaka ödenmesine, kadın yararına 30.000,00 TL manevî ve 25.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, müvekkilinin ziynet eşyaları bedelinin davalı eşten alınarak kadına aynen iadesine karar verilmesini, çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının evliliğin devamına imkan vermeyen tavırlarının olduğunu, erkeği konuttan kovduğunu, evliliğin devamı için olumlu hiçbir yaklaşımda bulunmadığını, yuvanın dağılmasına sebep olduğunu, iftiralar attığını, yatakları ayırdığını, yaşlı olduğunu söylediğini, sana benden başka kimse bakmaz dediğini, hastalığında ilgilenmediğini, ziyaretine dahi gelmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, ortak konutu sürekli sebepsiz yere terkettiği, alkol kullandığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocuklarıyla ilgilenmediği ve bu sebeple çocukların çalışmak zorunda kaldığı, çocukların eğitim almalarına engel olmak maksadıyla psikolojik şiddet uyguladığı, konutun elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerini kapattırdığı; dinlenen davalı- davacı erkek tanık anlatımlarının iddialarını ispata elverişli görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TLiştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının tefrikine, kadının çeyiz alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının kabulüne ve kendi davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir iken dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocuk 27.03.2004 doğumlu ...'in İlk Derece Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra Dairemiz karar tarihi itibariyle ergin olması nazara alınarak iştirak nafakası, velâyet ve buna bağlı kişisel ilişki hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı- davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ergin olduğundan velâyet, kişisel ilişki, iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... yararına dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına; dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında diğer yönlerden usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın diğer yönlerden usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı- davacı erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru sebeplerini tekrarlamakla birlikte kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...