"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2081 E., 2022/2317 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/153 E., 2021/236 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret edip aşağıladığını, tehdit ettiğini, güvenmeyip yalancılıkla suçladığını, en son kadın hasta olduğunda "sen ölmedinki senden kurtulayım" dediğini ve evden kovup şiddet uyguladığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe 22.09.2020 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayıp küfür ve hakaret eden erkeğin tam kusurlu olduğu, uzman raporunda çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olduğunun belirtildiği, kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Servet'in velâyetinin anneye verilerek çocuk ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının ve 4.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiş, kadın lehine iki ayrı hükümde maktu vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin erkeğe tebliğinin usulsüz olduğunu, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre yapıldığını ancak haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığını, tebligatın usulsüz olması nedeniyle erkeğin cevap dilekçesinin süresinde olduğunu ve delillerinin toplanmamış olmasının doğru olmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kadrolu olarak çalıştığını ve yoksulluğa düşmediğini, boşanma davasının, velâyet, nafaka ve tazminat taleplerinin kabul edilmesinin ve kadın lehine iki ayrı hükümde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın lehine iki ayrı hükümde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; davalı erkek vekilinin vekâlet ücretine yönelik başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm sonucu bölümünün 11 numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına ve davalı erkek vekilinin sair hususlara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin davalı erkeğe tebliğinin usulsüz olduğunu, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre yapıldığını ancak haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığını, tebligatın usulsüz olması nedeniyle erkeğin cevap dilekçesinin süresinde olduğunu ve delillerinin toplanmamış olmasının doğru olmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kadrolu olarak çalıştığını ve yoksulluğa düşmediğini, boşanma davasının ve fer'î taleplerinin kabul edilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesinin erkeğe tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak cevap dilekçesinin süresinde olup olmadığı ve erkeğin delillerinin toplanmamış olmasının doğru olup olmadığı, doğru ise evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı, kadının kusurunun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak nafaka ve manevî tazminat talepleri ile velâyet hükmünün doğru olup olmadığı ve doğru ise fer'î miktarlarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175, 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalıştığı ve lojmanda yaşadığı; davalı erkeğin de Yakutiye'deki bir kebapçıda bulaşıkçılık yaptığı ve asgari ücret düzeyinde gelirinin olduğu tespit edilmiştir. Davacı kadının kardeşi kadının asgari ücretin üzerinde gelirinin bulunduğunu beyan etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemez. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.