Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2676 E. 2023/6302 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur oranı, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2346 E., 2023/161 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalvaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/551 E., 2021/306 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin iş ve aile hayatında dürüst ve çalışkan olmadığını, her konuda kandırıp aldatarak kadını adeta bir çöküntüye sürüklendiğini, evliliklerinin başından beri kadının çalışması karşılığı aldığı maaşı ile geçinmeye başladıklarını, davalı-karşı davacı işlerinin kötü gittiğinden bahisle düğünde takılan tüm bilezikleri aldığını ve söz vermesine rağmen iade etmediğini, kadın üzerine internet bankacılığı aracılığı ile 10.500,00 TL kredi çektiğini, bu kredinin ödemelerini de zamanında yapmaması üzerine kadını borçlu konumuna düşürdüğünü, kredi kartı borçlarının bir kısmını da kadının babasının ödediğini, sürekli savurganlık yaptığını ve borçların giderek arttığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, en son yaklaşık beş ay önce kadını anne babasının evine gönderdiğini, kadın aleyhine söylentiler çıkardığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının dayanıksız ve gerçek dışı olduğunu, kadının 27.04.2019 tarihinde ortak konutu haber vermeksizin terk ederek ailesinin yanına Yalvaç'a döndüğünü, fiili evlilik birliğinin 1 yıl 8 ay sürdüğünü, eşinin evlilikle birlikte Yalvaç'tan Isparta'ya taşınması nedeniyle eşinin sıkılmaması ve yalnızlık çekmemesi için neredeyse her akşam dışarıda yemek yeme ve vakit geçirmek isteyen eşinin bu taleplerini geri çevirmediğini, iş adamı olması nedeniyle görevli bulunduğu kuruluşlarda düzenlenen tüm etkinliklere eşiyle katıldığını, kadının sonu gelmez fahiş maddî taleplerde bulunduğunu, işinden kendi isteğiyle ayrıldığını, sosyal medyada rencide edici beyanlarda bulunduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının tanığı ... beyanında, ablasında şiddet izi gördüğünü, gözünde morluk olduğunu, bu olay sonrasında babasının ablasına, "Ya kendin geliyorsun, ya da ben gelip alıyorum" dediğini ve ablasını baba evine getirdiğini, tarafların telefon konuşmasında erkeğin kadına sinkaflı küfür ettiğini duyduğunu beyan ettiği, kadının, erkeğin isteği üzerine kendi üzerinden kredi çektiği ve ödemelerini ayrı yaşadıkları dönemde kadının ve ailesinin yaptığı, erkeğin dinlenen tanıklarının ise erkekten duyuma dayalı, soyut ve görgüye dayalı olmayan beyanlarda bulundukları, kadının bir kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; sundukları delillerle tüm iddialarının ispatlandığını, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, Mahkemece kadın yararına belirlenen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın yetersiz olduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın gerekçeden yoksun olduğunu, incelemeye ve denetime elverişli olmadığını, erkeğin tanık beyanlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, kadının mesleği olduğu halde çalışmadığını, işinden istifa ettiğinden kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmemesi gerektiğini, tam kusurlu kadının davasının kabulüne ve kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine yönelik hakaret ve fiziksel şiddet içeren eylemler sergilediği, bunun yanında işyerinin arka bölümünde ışıklar kapalı vaziyette ve yakın mesafede kadın çalışanı ile otururken kadın tarafından görülen erkeğin bu eyleminin güven sarsıcı nitelikte olduğu, en son eşler arasında yaşanan tartışma sonrasında kadının ortak konuttan ayrıldığı, fiili ayrılık döneminde her iki eşin de sosyal medya vasıtasıyla evlilik birliğinin ruhu ile bağdaşmayacak paylaşımlarda bulundukları, ortak konuttan kendisine ait eşyaları almaya gelen kadının eşine ait saati de götürdüğü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi isabetli ise de, karar gerekçesi hatalı olduğundan gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine, erkeğin davasında ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası koşulları gerçekleşmesine rağmen karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi ve tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları gözetilerek kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakası belirlenmesinin yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının daha fazla kusurlu olmadığı gibi kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği sabit olduğundan Mahkemece kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları gözönüne alındığında yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, erkek daha fazla kusurlu olduğundan 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesindeki yasal koşulların erkek lehine oluşmadığına, buna karşın boşanmakla kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği gibi boşanmaya neden olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle Mahkemece kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetli olduğu ancak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatı az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle erkeğin boşanma davasının da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kadının ispatlanan kusuru olmadığı halde erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; erkeğe kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanmadığını, eşinin beyanıyla erkeğe kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, erkeğin borçları olduğunu ve ekonomik durumunun nafaka ödemek için yeterli olmadığını, erkek lehine tazminat verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı boşanma davasının kabulüne ve kadın lehine nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...