"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1892 E., 2023/179 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/250 E., 2021/75 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının zamanla eşine karşı kaba ve hırçın davranmaya, küçük düşürücü sözler söylemeye, hakaret etmeye ve küçük sebeplerden kavga çıkarmaya başladığını, evlilik birliğinin gereklerine yerine getirmediğini, tarafların yaklaşık 3 yıldır ayrı yaşadıklarını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 yıl önce yaşadıkları tartışma sonrası kadının evden ayrılmak durumunda kaldığını, erkeğin itmesi sonucunda kadının kafasını karyolaya vurduğunu, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, sürekli kumar oynadığını, bunun yanında gece hayatının da olduğunu, çocuklarıyla hiç ilgilenmediğini, kadını ve ortak çocukları sokağa attığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, ... yararına aylık 1.000,00 TL, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, nafakaların karar kesinleştikten sonra iştirak ve yoksulluk nafakasın olarak devamına, nafakalara TÜFE oranında artış uygulanmasına, yine kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe hakaret ettiği, evi ve çocukları ilgisiz bıraktığı, erkeğin ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, kadına hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşecek olması nedeniyle yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının hem eşine hem eşinin ailesine saygısız davranışlarda bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğunu, bilirkişi raporundaki kayıtlar ile görüntülerin hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, sadakatsizlik yönünde yüklenen kusura ilişkin fotoğraftaki kişinin davacı-karşı davalı erkek olmadığını, erkeğin maddî durumunun iyi olmadığını, kadına ait taşınmaz mallar olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurların yanlı tanık beyanlarına dayandırılmasının hatalı olduğunu, kadının kusurlu davranışının olmadığını, erkeğin kendisine ait seraları işlettiğini, gelirinin iyi olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına tazminat ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesine ilişkin yasal şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile şartları gerçekleşmişse tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın miktarı yönlerinden kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın miktarı yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı cavacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Şerife'ye iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden İsa'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.