"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2180 E., 2023/97 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/790 E., 2021/386 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, eksik araştırma, kabul edilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde, sundukları anlaşma protokolü uyarınca boşanmalarına karar verilmesine talep ve dava etmiş, Mahkemece davanın çekişmeli boşanma davası olarak devamına karar verilmesi üzerine verilen kesin süre içinde sunulan dava dilekçesi ile cevaba cevap dileklerinde, davalının davacıyı aldattığını, davacıya sürekli hakaret ettiğini, ailesinin küçük düşürmekte olduğunu, davalının eşinin akrabasının yanında getirdiği misafir ile yeni tanışmasına rağmen samimi olduğunu ve davacıyı aldattığını söylediğini, davacının kardeşinin olayın doğruluğunu araştırdığını ve davalı ile bizzat konuştuğunu, davalının da eşini aldattığını itiraf ettiğini, davalının kız kardeşinin verdiği telefon hattı üzerinden adamla mesajlaşıp konuştuğunu, bu olayın üzerine davacının ayrı yaşama kararı aldığını, tarafların yaklaşık 3 senedir fiilen ayrı yaşamakta olduklarını, eşine duymuş olduğu güvenin tamamen bittiğini, davalının ailesinin davacının ilk eşinden olma oğluna silah dipçiği ile vurarak yaraladıklarını ve silah sıktıklarını, davalının ailesinin de davacıyı sürekli aşağıladıklarını, davalının daha önce Konya 3. Aile Mahkemesinin 2015/534 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, mahkemenin yapmış olduğu yargılama sonucunda davalıyı kusurlu bularak davasını reddettiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin tarafına verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; boşanma davası için anlaşma yaparak kendisine zorla imza attırdıklarını, kendisinin de boşanmak istediğini, son üç senedir Konya'da annesinin yanında iki çocuğu ile birlikte kaldığını, hatta boşanmak için Konya Aile Mahkemesi'ne dava açtığını, reddedildiğini, tarihten üç ay önce barışarak tekrar Manavgat'a eşinin yanına gittiğini, ancak kendisine tazminat ve nafaka ödememek ve anlaşmalı boşanmak için barışmış olduğunu, şu an yine Konya'da iki çocuğu ile birlikte annesinin yanında ikamet ettiğini, evin kira olduğunu, babadan kalan dul aylığı ile geçimlerini sağladığını iddia ederek, boşanmak istediğini, kendisine boşanma halinde 100,000,00 TL tazminata, ayda 800.00 TL nafaka ödemesine, yanında kalan iki çocuğu için ayrı ayrı 400.00 TL nafaka ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili sunduğu 22.04.2019 tarihli dilekçesi ile, 18.04.2019 tarihli 3 no'lu celsede nafaka ve tazminat taleplerini açıklamak üzere süre verildiğini, davalıya yoksulluk nafakası olarak aylık 600,00 TL, davalı yanında yaşayan ortak çocuklar... için aylık 400,00 TL ve ... için 300,00 TL olmak üzere iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep ettiklerini, nafaka taleplerini tedbir nafakası olarak da talep ettiklerini, evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu olan davacı taraftan 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davalı kadının başka bir erkekle görüştüğü, bu durumun sadakatsizlik boyutunda olduğu ispatlanamamış ise de eylemin güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu kanaatine varılmakla, davalı kadının tam kusurlu eylemleri nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...n velâyetinin davacı babaya, ortak çocuklar... ile ...'un velâyetlerinin davalı anneye verilmesine, taraflar ile ortak çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, erkek lehine 5.000,00 TL manevî tazminata, velâyeti anneye verilen çocuklar yararına aylık 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının mesnetsiz iddialarda bulunduğunu, Mahkemenin kabul ettiği güven sarsıcı davranışın kanıtlanmadığını, ispatlanamamış bir vakıanın taraflardan herhangi biri aleyhine hüküm kurulabilmesi için yeterli olmadığını, buna bağlı olarak manevî tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının tam kusurlu olduğundan bahisle yoksulluk nafakası talebinin reddine itiraz ettiklerini, ispatlanamamış sadakatsizliğin ilgili tarafa kusur olarak atfedilemeyeceğinin açık olduğunu, davalının kusurunun kanıtlanamadığını beyan ederek, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat ile reddedilen kendi yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca davalının cevapları ve iddialarının araştırılmadan Mahkemece karar verildiğini, eksik delil toplandığını, yeterli araştırma yapılmadığını, tanıklara soruların eksik sorulduğunu, Mahkemenin kusur takdirinin hatalı olduğunu, kararın bozulmasını, kadın lehine yoksulluk nafakası ve talep ettikleri tazminata hükmedilmesini talep ederek kusur belirlemesi, eksik araştırma, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat, reddedilen kendi yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin ispatlanan kusurunun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin manevî tazminat isteminin kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı ile kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.