"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1650 E., 2023/18 K.
KARAR : Eastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/50 E., 2022/192 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı- karşı davalı erkeğin davasının reddine, davalı- karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından boşanma davasının kabulü, tazminat ve nafaka miktarları temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; aralarındaki sorunların özelikle davalının kendisine karşı sorumsuzluğu, ilgisizliği ile başladığını, davalının sürekli tartışmalar yaratmaya başladığını, davalının 12 yıldır çocuklarının yanına İstanbul ilinde yaşamakta olduğunu, kendisinin ise 2009'dan 2019 yılına kadar köyde muhtar olarak görev yaptığını, hep yalnız kaldığını, bu dönem boyunca karı koca olamadıklarını, son üç yıldır da hiç ortak haneye gelmediğini, davalının eşlik görevinin hiç birisini yerine getirmediğini, eşinin sosyal ortamlarda kendisine eşlik etmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin çok ilgisiz olduğunu, kadını bir yerlere götürüp gezdirmediğini, taksi parası çok oluyor diye kadını koca karı diye hitap edilen ilaçlar ile tedavi ettirilmeye çalıştığını, çocuklarının tüm sorumluluğunu kadına yüklediğini, çocukları İstanbul'da yaşadığı için sürekli olarak kadını gönderip gidip sen ilgilen dediğini, erkeğin kadını bir çok kez darp ettiğini, kadının evliliğini devam ettirmek istemekte olduğunu, erkeğin evin hiçbir ihtiyacını da karşılamadığını, zaten benim için yoksun diye kadının yüzüne kaç defa söylediğini, kadının senelerdir eşinin şiddet ve küfürlerine katlandığını, erkeğin eve dosyaya fotograflarını sunmuş oldukları kadını getirdiğini, kadının yaşadıkları ortak konuta gidip ''tamam bu kadını getirerek hata yaptın ama ben seni affediyorum kadını gönder ve biz evliliğimize devam edelim'' dese de şiddete mağruz kalıp İstanbul'a gelmek zorunda kaldığını iddia ederek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, davalı kadın için 2.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinin ardından ise her ay iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına karşı evlilik birliği içerisinde dava dışı H. K. isimli kadın ile duygusal ilişki kurmak ve gayriresmi şekilde birlikte yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal edici ve güven sarsıcı incitici davranışlarda bulunarak ağır ve tek kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ise davacı-karşı davalı tarafça ispatlanmış hafif de olsa bir kusurunun bulunmadığı, her ne kadar taraflarca Mahkemenin kabulündeki kusur belirlemesine dayanak eylemler dışında birbirlerine karşı dilekçelerinde gösterdikleri sebeplerle kusur yükleyerek iddia ve savunmalarda bulunulmuş ve bir kısım tanık beyanları ile bu yöndeki iddia ve savunmaların bir kısmı desteklenmiş ise de tarafların Mahkemenin kabulündeki kusur belirlemesine dayanak eylemler dışında birbirlerine karşı dilekçelerinde gösterdikleri sebeplere konu olayların, tanık beyanları ile tarafların dilekçelerinde ve yargılama sürecindeki beyanları ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, bir kısmının ispatlanamadığının, bir kısmının ise taraflarca affedilmiş olduğunun veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği ve bu olayların eldeki davada taraflara kusur olarak yüklenip boşanma sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına ve kadının yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin hükmettiği aylık 1.000 TL nafakanın davalının güncel yaşam standartlarında geçinebileceği bir miktar olmadığını, ayrıca maddî ve manevî tazminat miktarlarının da yeniden değerlendirilerek yükseltilmesini talep ettiklerini, bu istinaf süreci devam ederken boşanma kararınada itirazlarının devam ettiğini, tüm maddî talepleri değerlendirilirken boşanma olayında da kararın kesinleşmemesini talep ettiklerini beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kendi boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadının davasında boşanma talebi bulunup bulunmadığı, kendi davasında verilen boşanma hükmüne itirazının niteliği ile hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak dava açmış davalı-karşı davacı kadın ise karşı dava dilekçesinde boşanmak istemediğini, ancak 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nce boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde dava dışı H. K. isimli kadın ile duygusal ilişki kurmak ve gayriresmi şekilde birlikte yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal edici ve güven sarsıcı incitici davranışlarda bulunarak ağır ve tek kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadının ise kusursuz olduğu kabul edilerek erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, kadının karşı davası incelendiğinde, boşanma talebini içermediği, maddî ve manevî tazminat ile nafaka talebini içerdiği anlaşılmış olup usulünce açılmış boşanma talepli karşı dava bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 6100 sayılı Kanun'un 26'ncı maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak, davalı- karşı davacı kadının boşanma talepli bir karşı davanın bulunmaması ve erkeğin açtığı asıl boşanma davasının reddedilmesi nedeniyle tazminat ve nafaka talepli karşı davada da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile kadının davasının boşanmaya yönelik olduğu kabul edilerek boşanma hükmü kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının karşı davanın kabulü yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının karşı davanın kabulü yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.