"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/37 E., 2023/129 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/40 E., 2022/554 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ikinci kez İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İkinci gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, eşya davasının tefrikine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra sadece 18 gün birlikte ortak konutta yaşadıklarını, bu süreçte evde huzursuzlukların başgösterdiğini, erkeğin ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, erkeğin ailesinin sürekli olarak evliliğe müdahale ettiklerini, erkek ve ailesinin müvekkiline baskı yapıp, şiddet uyguladığını, bu olaylardan sonra erkeğin müvekkilini alıp İstanbul'a getirdiğini, ancak erkeğin müvekkilini İstanbul'da Esenler otogarında bırakarak kaçtığını, bunun üzerine müvekkilinin Trabzon'a ailesinin yanına geldiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.... kadın birleşen davaya cevap dilekçesinde, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davası olduğunu, dosyaların birleştirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek cevap dilekçesinde iddiaların doğru olmadığın, kusuru bulunmadığı, kadının para ve altınları alarak evi terk ettiğini kusurlu kadına tazminat ve nafaka verilemeyeceğini belirterek, tarafların boşanmalarına, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının, annesi ile birlikte ortak konuta geldiğini, müvekkiline hakaret ettiklerini, bıçakla saldırdıklarını, tehdit ettiklerini, bu nedenle ceza aldıklarını, ayrıca kadının evdeki eşyaları erkekten habersiz ikinci el eşya alım satımı yapanlara sattığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, ev eşyalarının bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2017 tarih ve 2016/294 Esas, 2017/764 Karar sayılı ilamı ile; davanın kabulüne karar verilerek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2018 tarih ve 2018/645 Esas, 2018/2907 Karar sayılı kaldırma kararı ile; erkeğin hazır olmadığı son oturumda, erkeğe tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı verilmeyerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 184 ve 186 ncı maddelerinin emredici ve açık hükmünü uygulamadan hüküm verildiği, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, tarafların ortak bir çocuğu bulunduğu, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocuklarla görüşmek suretiyle velâyet ve kişisel ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, kişisel ilişkinin şekli ve süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2020 tarih ve 2018/1010 Esas, 2020/179 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2020 tarih ve 2020/1978 Esas, 2020/3169 Karar sayılı kararı ile davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile bu davanın birleştirilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların kaçarak evlendikleri ve erkeğin ailesinin yanında yaşamaya başladıkları, kadının, erkek ve ailesinden şiddet gördüğü, erkeğin babasının şiddet uygulayarak kadını evden kovması sebebi ile kadının baba evine döndüğü, barışma istediği üzerine kadının evine geri döndüğü ve tarafların düğününün yapıldığı, düğünün ertesi günü düğünde takılan altınların erkeğin babası tarafından alındığı, kadının ailesinin kovulduğu, fakat kadının kaldığı, tarafların sonradan ayrı eve çıktıkları, kadının rahatsızlanması nedeniyle hastaneye yattığı, kadının annesinin yanına geldiği, erkeğin kadının üzerine yürüyerek bebeği istemediğini, bebeğin kendisinden olmadığını söylediği ve "seni de istemiyorum, bebeği de istemiyorum" dediği, bu nedenle kadının annesinin kadını alıp Trabzon'a götürdüğü, bu süreçte erkeğin eşini arayıp sormadığı, kadının ise, ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu üzere eşini bıçakla tehdit ettiği ve tanık beyanıyla sabit olduğu üzere evdeki bazı eşyaları eşinden habersiz şekilde sattığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, üstün yararı gereği çocuğun velâyetinin annesine verilmesi, babası ile kişisel ilişki kurulması gerektiği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen ... kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, babası ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, eşya davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen "kadının üzerine yürüyerek bebeği istemediğini, bebeğin kendisinden olmadığını söylediği ve seni de istemiyorum bebeği de istemiyorum demesi üzerine kadının annesinin kadını Trabzon'a götürdüğü bu süreçte erkeğin eşini arayıp sormadığı" şeklindeki kusurlu davranışa kadın tarafından dayanılmadığı, bu nedenle kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, erkek hakkında yapılan ceza yargılamasından sonra tarafların yeniden bir araya geldiği, kadın tarafından affedilen vakıanın da erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda eşini bıçakla tehdit ettiği ve evdeki bazı eşyaları eşinden habersiz şekilde sattığı anlaşılan kadının tam kusurlu olduğu, asıl davanın reddi gerektiği ancak birleşen davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve harç ve yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre hüküm altına alınması gerektiği, tam kusurlu kadın yararına maddî-manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, erkek yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili; erkeğin ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin mağdur edildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davada karar verilmesine yer olmadığı kararı, kusur belirlemesi, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın tarafından açılan boşanma davasında ileri sürülmeyen vakıadan dolayı erkeğe kusur yüklenip yüklenemeyeceği, dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınıp alınamayacağı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen kusurun istinaf edilmeksizin kesinleşip kesinleşmediği, erkek yararına maddî ve tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...