Logo

2. Hukuk Dairesi2023/269 E. 2023/2006 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde ileri sürdüğü ve davalı erkeğe kusur olarak yüklediği hususların ispatlanamaması, aksine tarafların boşanma davası açıldıktan sonra dahi aynı evde bir süre birlikte yaşamaları, davalı erkeğin davranışlarının davacı kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği, bu nedenle boşanmaya karar verilebilmesi için gerekli olan karşı yanın kusurunun ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından beri taraflar arasında cinsel sorunlar olduğunu, davalının, müvekkili ile birlikte olmak istemediğini, cinsel ilişkiden uzak durduğunu, müvekkilinin çabaları sonucu davalının tedaviye olumlu yaklaştığını, yapılan testlerde davalıda erken boşalma ve ereksiyon olamama sorunlarının tespit edildiğini fakat davalının tedavileri devam ettirmediğini, müvekkilinin davalının bu durumundan dolayı 2018 yılında ... Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını, çocukların ısrarı ve davalının tüm tedavilerini uygulayacağına söz vermesinin üzerine boşanmaktan vazgeçtiğini, müvekkilinin boşanmaktan vazgeçmesinin üzerine davalının tedavilere gitmediğini, davalının, müvekkilinin giyimine, kuşamına, arkadaşlarına karıştığını iddia ederek, psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL altın bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın cevaba cevap dilekçesinde özetle; müşterek konutta bir süre daha birlikte yaşamının evliliğin devam ettiği anlamını taşımadığını, evliliğin başından beri davalının cinsel birliktelikten kaçındığını ve davalının tamamen kusurlu olduğunu beyan etmiştir.

3.Davacı kadın vekili 24.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı talebini 43.592,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının ... Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasından sonra birleştiklerini, davacının tüm olayları affetmiş sayılması gerektiğini, evlilik birliğinin taraflarca devam ettiğini, davacının iddia ettiği geçimsizlik iddialarının asılsız olduğunu, tarafların aynı evde yaşadığını, aynı evde yaşayan kadının nafaka talebinin yersiz olduğunu, halen birlikte yaşadıkları müşterek evin tüm giderlerini karşıladığını belirterek; davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı dinlenen davacı ve davalı tanık beyanları, ortak çocuğun tanık olarak beyanları, davalı tarafça sunulan fotoğraflar dikkate alındığında davacı tarafça iddia edilen hususlara dair ispata yarar herhangi bir delil veya emare bulunmadığı, davalıya kusur olarak isnad edilen bu hususların ispat edilemediği, davalıda cinsel ilişkiye engel ruhsal, psikolojik, anatomik ve fizyolojik bir rahatsızlığın bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi amacıyla davalının Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevkedildiği, hazırlanan sağlık raporlarında davalıda cinsel birleşmeye engel herhangi bir fiziksel veya psikolojik bir rahatsızlığın bulunmadığının bildirildiği, ayrıca davacı tarafça açılan ... 2.Aile Mahkemesine ait 2018/588 esas sayılı boşanma davası takipsiz bırakılarak açılmamış sayılmasına karar verildiği ve sonrasında tarafların aynı evde yaşamaya devam ettiği, tarafların dava açıldıktan sonra da ... polisevinde 01.06.2019-03.06.2019 tarihleri arasında aynı odada konakladıkları, ortak çocuk ...'nın beyanı doğrultusunda da iddia edilen bir kısım hususların af kapsamında kaldığı veya en azından hoşgörü ile karşılandığı, davalıya isnad edilen kusurların ispat edilemediği ve bir kısım iddiaların af kapsamında kaldığı bu nedenle boşanma davasının reddine karar verildiği, ziynet alacağı talebine yönelik yapılan değerlendirmede, davaya konu edilen ziynetlerin kadından evden ayrılmadan daha öncesinde davalı tarafından alındığının dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında davacı kadın tarafından ispatlanamadığı, bir kısım tanıkların ziynet eşyalarının davacının ticari işlerinde kullanıldığı, davacının bir dönem çamaşır alıp sattığı ve ziynet eşyalarının bu amaçla kullanıldığını beyan ettikleri, davacı tarafça aksi yönde başkaca delil ibraz edilmediği anlaşılmakla ziynet alacağı talebinin de reddine karar verildiği gerekçesi ile boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafıdan istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının evliliğin başından beri cinsel birliktelikten kaçındığını, davalıda erken boşalma ve erkesiyon sorunları olduğunu, kendisine psikolojik destek alması gerektiği bildirilmesine rağmen tedaviye yanaşmadığını, müvekkilinin çocukların hatırı için davalı ile aynı ortamda bulunduğunu, af iradesinin olmadığını, davalı ile aynı odada kalmadığını, aynı yerde birlikte kalsalar dahi bu durumun dava açıldıktan sonra meydana geldiğini ve hükme esas alınamayacağını belirterek, reddedilen davaları yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden özellikle tanık ...'nın beyanından eldeki dava ikame edildikten sonra tarafların davacı kadının yaşadığı ... ilindeki evinde bir araya geldikleri, aynı odada yattıkları, erkeğe isnat edilen vakıaların kadın tarafından affedildiğinin en azından hoşgörü ile karşılandığının kabul edilmesinin gerektiği, affa uğramış ya da hoşgörü ile karşılanan bir davranıştan ötürü karşı yana kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı, boşanmaya karar verilebilmesi için karşı yanın az da olsa kusurunun ispatlanmasının gerektiği, bu itibarla kadının davasının reddinin doğru olduğu, kadının düğünde takılan takıların erkek tarafından harcandığını ancak iade edilmediği iddiasını bildirdiği delillerle ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı her iki davanın reddinde usul ve esas açısından hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davası açıldıktan sonra çocukların boşanmadan daha az etkilenmesi amacıyla bir doğum günü kutlaması nedeni ile bir araya geldiklerini, bu buluşmaya müvekkilinin arkadaşının da katıldığını, dava devam ederken çocuklar için çeşitli vesileler ile bir araya gelmelerinin gayet olağan olduğunu, ortak çocuk ...'nın anne ve babasının boşanmasını istemediği için asılsız beyanlarının hükme esas alınmayacağını, dava açıldıktan sonra meydana gelen olayların hükme esas teşkil etmeyeceğini, müvekkilinin aynı odada değil başka bir odada ... isimli kişi ile kaldığını, bu hususta tanık olarak ...'ı dinletme taleplerinin de reddedildiğini, tüm dosya incelendiğinde davalının tamamen kusurlu olduğunun sabit olduğunu boşanma davasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; reddedilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının iddialarını ispatlayıp ispatlayamadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.